Çocukların internetteki müstehcen içerikler ya da sanal istismar gibi tehlikelerden kendilerini korumak için genellikle içgüdülerine güvenmek zorunda kaldığı belirlendi.
Brüksel merkezli çocuk hakları kuruluşu Eurochild, çocuk istismarına karşı kurulan ve kar amacı gütmeyen çocuk hakları kuruluşu ECPAT ve Terre des Hommes Hollanda yardım kuruluşu, çocukların internette tek başına gezinirken karşılaştığı tehlikeler ile buna tepkilerini araştırdı.
Araştırmada, Avrupa Birliği, Asya ve Güney Amerika'daki 15 ülkeden yaklaşık 500 çocuk ile 6 binden fazla bakıcının, çocukların çevrim içi güvenliğine ilişkin görüşlerini ele alındı.
Çalışmaya katılan bakıcıların yaklaşık yüzde 90'ı çocukların internette yaptıklarından haberdar olduğunu belirtirken, çocuk katılımcılar bunun aksini düşünüyor.
Çocukların çoğu, internetteki faaliyetlerini kendilerine saklamayı tercih ettiğini ve çevrim içi ortamlarda karşılaştığı tehlikeler hakkında yetişkinlerle konuşmakta zorlandığını belirtti.
Bazı çocuklar ise sonuçlarından korktukları için karşılaştıkları tehlikeler hakkında ebeveynlerine ve bakıcılarına söylediklerini filtrelediklerini ifade etti.
Araştırmaya katılan neredeyse her çocuk, çevrim içi platformlarda "uygunsuz" içeriğe maruz kalmaktan endişe duyduğunu, platformların yetersiz güvenlik önlemleri nedeniyle tehlikelerden kendilerini korumak için genellikle içgüdülerine güvenmek zorunda kaldığını aktardı.
Çocuklar, çevrim içi platformlardan mahremiyetlerinden ödün vermeden korunmalarına öncelik veren güvenlik önlemleri geliştirilmesini talep etti.
ECPAT Çocuk Koruma ve Teknoloji Başkanı Amy Crocker, yaptığı açıklamada, çocukların güvenli şekilde internet kullanımını sağlamanın zorunluluk olduğuna dikkati çekti.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Kasım 2023'te Meta ve Snapchat'ten, platformlarında reşit olmayanların yasa dışı ve zararlı içeriklerden nasıl korundukları konusunda bilgi talep etmişti.
AB de YouTube ve TikTok'a benzer bilgi talebi göndermiş ve bu alanda aldıkları önlemleri sormuştu.