BMGK 701 aydır yanlışını sürdürüyor, taraflı tutumunu da

Abone Ol

Parantez açalım, Reçete olayı uzadıkça sigortalıların ilaca erişimi de uzadı özellikle yaşlı kesimin çilesi ve maddi sıkıntısı da. Sanki, sigortalılar suçludur da fatura ona kesilir. Doktorlarımız reçete yazmaktan kaçınır oldu. Unutmayalım ki, Mahkemede hüküm giymedikçe herkes suçsuzdur. Şimdi yapılan, Mahkeme olmadan suçlular ve suçlar kesinmiş gibi bir hava var, kısıtlamalardan öyle anlaşılıyor. Haaa suçlu varsa eğer o kendini bilir, ama buna karışmamış bir Doktor da neyin ne olduğunu iyi bilir ve bir suistimal varsa eğer buna asla tevessül etmez, hele bu saatten sonra. Halen suçlu ortada yok ve herkes suçsuz. O yüzden eskisi gibi devam etmeli, bir mahsuru yoktur diyorum. Alınan tedbir sanki hüküm çıkmış gibi. Sigortalı özellikle yaşlılar ilaçlarını bekler, hem suçsuz hem cezalı, çanak da başında kırılsın olmaz.

         BMGK’nin, Uluslararası Antlaşmalarla Kıbrıs Cumhuriyetinin iki kurucu ortağından biri olan Türkleri yok sayarak sözde BG’nün süresini uzatması, oldubitti hukuk dışı taraflı eğreti 186 kazığını tekrar samana çakması, ayni zamanda Kıbrıs sorununu yaratan darbecilere Mart 1964’te 3 aylığına diye ikram ettiği egemenliğin işgalini uzatması, Adaletsiz GK 5’lisinin çıkarlarına dayalı çözümsüzlüğün devamıyla örtüşmektedir.

         Güya solcu Federalcilerin 186’nın uzatılmasına memnuniyeti, BG süresinin uzatılmasına  değil, birleşmek için yanıp tutuştuğu dostlarının Cumhuriyetin işgalini sürdürmesine, bizim de cezalı kalmamızadır. AKEL yandaşlarından, solcu geçinip Emperyallere biat eden, başkalarının biçtiği gömleği giymeye amade olan, Devletten katkı alıp altını oyan, Rum seçimlerine katılıp yamalanmanın provasını yapan, 59 yılda Türklere  yapılanları müstahak gören, hukuk dışı yargısız infazla Türk halkını mahkum eden 186 kararını savunan, Milletine sırtını dönen işbirlikçilerden, KKTC-Türkiye karşıtlarından aksi beklenmezdi zaten.

         Sn Guterres son raporunda çözümsüzlükten iki tarafı da eşit sorumlu tutmuş diye AKEL ateş püskürdü. Yapma sn Guterres bu kadarı da olmaz, Türklerin nesi suçlu açıklayınız, tarafsız olunuz yeter. AKEL’in yalanları normaldendir. Sn Guterres, adaletli olsaydı Kıbrıs sorunundan hem  çözümsüzlükten sadece Rumları sorumlu tutardı. Onca suçlarına rağmen 186’ya sarılan AKEL’in suçu bize yüklemesini işbirlikçi yandaşlar iyi düşünsün. Sırp Dışişleri Bakanı ‘Maraş yasal sahiplerine iade edilmeli’ derken, Cumhuriyetin yarısı da yasal sahiplerine iade edilmeli diyemedi. Ortaklığımızı yok sayarlar ve bizim biatçılar da peşlerinden giderler. Soykırımcıların önde gidenleri, kel gelin kel kaynanayı över misali Rum’la iyi anlaşırlar. 186’yı savunan, Emperyallerin haksız kararlarını baş tacı eden biatçılar, gerçeklerin örtülmesini 59 yıldır ortaklığımızın işgal edilip ettirilmesini içlerine nasıl sindirebilirler, hayret.

         Türklerin Cumhuriyetin eşit ortağı olduğunu, ENOSİS için silah zoruyla devletten kovulduğunu, Anayasanın Türkler aleyhine değiştirilmek istendiğini, Rum-Yunan’ın darbelerle yıktığını ‘Kıbrıs Helen Cumhuriyetinin’ ilanını, CB Makarios’un BM’deki ifşaatlarını bildikleri halde, böyle açık ve sarih meselede açıkça taraf tuttukları ortadayken BMGK beşlisinin, BM’nin Referandum dahil çözüm planlarını saldırganların reddetmeleri karşısında saygı duymaları, tepki koymak yerine hukuk dışı 186’yı uzatmaları, Türklere yargısız infazla cezaları sürdürmeleri, yarım asırdır görüşülen BM  parametrelerinde hala ısrar etmelerinin amacı, Türkleri baskılarla tavizlere  zorlayarak haklarından feragat ettirip Rum-Yunan’a yamalatmaktır. 186 kararı 701 aydır uzatmalarla taraflı haksız tutumları ortadayken onların ipiyle kuyuya inecek değiliz.

         Türklere sormadan 186’yı uzatmak KC antlaşmalarını çiğnemektir. Türklerin dışlandığı KC , 59 yıldan beri ölüdür. BMGK, pisliğini temizlemeli, 186’yı düzeltmelidir. Giyeceğimiz gömleği biz biçeriz, adada yaşayan bizleriz ayrıca eşit ortağız, karar bizimdir. BG’ne ihtiyacımız yoktur, zaten görevini yapmadı, adı Barış Gücü yerine, Emperyallerin gücü olmalıdır. BM’nin yapacağını Garantör Türkiye yaptı ve yapmaktadır. Türkiye çekilsin Kıbrıs tekrar kan revan olur, bunu mu isterler? Önceden  demiştik, kan kokusu, silah denemeleri ve satışları, çıkarlarına göre bölgelere müdahaleler, sonrasında çöreklenmeler.

         186’yla birlikte saldırılar arttı, Yunan istilasına ve savaşa sebep oldular. 190 ülke boyun eğdiği sürece dünyada benzerleri hatta beteri yaşanacak. Çatıştıracak, çözümsüzlük uzatılacak. Sanki Cumhuriyetin tek sahibi Rumlardı da Türkler ansızın ortaya çıktı. Ortaklığımızı ne hakla işgalcilere verdiler? Uluslararası Antlaşmaları çiğnediler. BMGK, kasıtlı yanlışını, suçunu sürdürmektedir, vebali boynundadır, BM aleyhine O meşhur Uluslararası Hukuk’ta! Dava açalım, her şey ortaya çıksın, ak koyun kara koyun belli olsun.

        CB! Makarios’un ölüm yıldönümü töreninde Rum siyasiler övgüler dizdiler. Be gavolozlar, ananız Yunan’la sarayını ağır silahlarla, havanlarla, tanklarla topa tutup darmadağın ettiniz,  öldürdük dediniz, yerine terörist başı Samson’u koydunuz, ‘Kıbrıs Helen Cumhuriyetini’ ilan edip savaşa sebep olurken aklınız neredeydi. Adayı kana buladınız. 11 yılda ilk defa zarar gördünüz, ettiniz ve buldunuz.  İngilizlerin kaçırdığı Makarios, Türkiye sayesinde geldi makamına kuruldu. Sizin, hem baş belası BMGK’nin yaşıyor dediği K. Cumhuriyeti Türkiye sayesindedir. Yunan’la hala ENOSİS hayalini sürdürüp  Türkiye’nin gitmesini istemeniz akıllanmadığınızı gösterir. Yaptıklarınıza sünger çeker yağ gibi üste çıkarsınız? Nereniz haklı be gavolem da utanmadan onda bunda yalan söylersiniz?  BMGK gerçekleri bildiği halde suçluları destekliyor, Müslüman-Hristiyan meselesi.   

         CB Sn Tatar, Akritas, İfestos Türkleri imha planlarını BRT’den dünyaya duyuralım. Saldırgan darbeci işgalciler yalanları pazarlar, biz gerçekleri pazarlamaktan aciz miyiz? Mücadele Tarihimiz okutulmalı, içimizdeki virüs AKEL ofisi kapatılmalı. (5.8.2022’de yazdığım makalenin sonu)

          Ey BMGK, bakın masum ortağın haklarını gasp edip kimlere teslim ettiniz. Cumhurbaşkanı Makarios Antlaşmanın mürekkebi kurumadan ‘Bu anlaşma ENOSİS’e sıçrama tahtasıdır’ dedi. ENOSİS yolunu açmak için Anayasada Türkler lehindeki 13 önemli maddeyi değiştirmek istediler. Kabul edilmeyince hazırlanmış 22 tabur milis gücüyle ve Türkleri imha için hazırlanmış AKRİTAS Planını  21 Aralık 1963’te uygulamaya koydular. Adaya yasa dışı 20 bin Yunan askerini ve gazete kağıdı diye gemiler dolusu silahları adaya soktular. Türkler ada genelinde Rum ve Yunan askerlerinin saldırılarına maruz kaldı, katledildi, devlette kovuldu, 103 köyden göç ettirildi, adanın yüzde üçüne sıkıştırılıp yıllarca ablukada tutulup saldırılara uğratıldı, seyahati engellendi, yıllarca işine gücüne bağına bahçesine gidemedi, çadır baraka mağaralarda yarı aç yarı çıplak ilkel yaşama mecbur edildi.

          İşine  gitmeye  çalışanlar bir daha evine dönemedi, sözde BM Barış Gücü nezaretindeki hastalar hastaneye götürülürken yolda ellerinden alındı katledildi kuyulara atıldı. Saldırmadık Türk bölgesi bırakmadılar, hep orantısız güç kullandılar. Lakin Türkler sadece var olabilmek için kendini savundu direndi, hiçbir Rum bölgesine saldırmadı. Terk etmek zorunda kaldığı evleri, iş yerleri, bağları bahçeleri talan edildi, tepe tepe kullanıldı. BM sözde Barış Gücü seyirci kaldı not tuttu sadece. BM çözüm planlarını Türkler kabul etti ama Rumlar her zaman reddetti, görüşmelerde kaçmayı adet etti.  Referandumda dahi ezici ret oyu verdikleri halde saygı duydu, karşılığında büyük mükafat aldı AB’ye üye alındı, bu da büyük haksızlıkla ve kayırmalarla ve tüm Antlaşmalar ve ilkeler de çiğnenerek. Türklere ise gene ceza.

          Rumlar çözümsüzlükten ziyadesiyle her açıdan destek ve fayda gördü. BM-AB’nin adeta göz bebeği oldu, korunup kollandı haksızca. Ama Türk halkı her daim haksız, yargısız infaz kat kat cezalara baskılara tabi tutuldu. Ve oldubitti 186 kararı üzerinden 717 ay (59 yıl 9 ay) geçmesine rağmen BMGK  hala bu Adaletsizlikleri sürdürüyor. Ey BMGK, işte Kıbrıs ortaklık Cumhuriyetini teslim ettiğin desteklediğin taraf ortada. Kümesi TİLKİLERE teslim ettin bilerek. Bu adaletsizlik BMGK’nin her şeyini  yerle bir etti, ne değeri kaldı ne itibarı. İsrail-Filistin savaşında da kokuşmuş hali ortaya çıktı, ipliği pazara çıktı, iflası yakındır. DÜNYA ADALETE, BARIŞA SUSAMIŞTIR.

                                                 

BM’nin özellikle GK beşlisinin çıkarlarına dayalı olarak güya dünyayı idare eden, güya ayar veren adaletsiz tutum ve yaklaşımlarına paralel diğer Emperyal güçlerle birlikte ne olup ne olmadıklarını  İİsrail-Filistin savaşında da tüm dünya bir kez daha gördüğü için iyice anlaşılması için tekrar yazdım. Hukuk dışı oldubitti 186 kararı 718 aya ulaştı, daha çok uzatacaklar ta ki pes edelim hem adaya iyice çöreklensinler. Adaya Emperyallerin askerleri doluşuyor, Rum başkan haberi yokmuş diyor gerçi olsa ne yazar o ayrı mesele da, bilmez zavallı ileride çıkmayacaklarını, şimdi bir paye sayar yerleşmelerini. Bizdeki askersiz Kıbrısçılar da uykuya dalmış gibi gözler kulaklar ağızlar kapalı. Ama sadece Mehmetçiğe hepsinin ardına kadar açık!!!! Yurtta Sulh Cihanda Sulh.

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }