Bir işi de tamam yapın, tartışma yaratmasın, mahkemelere taşınmasın…

Abone Ol

  “Güngör Katı Atık Depolama Tesisi” de işletmesi de ihalesi de tartışma konusu olmaktan kurtulamadı… Hem de kaç yıldır böyle…

  Avrupa Birliği destekli bu modern tesis, planlanandan çok önce doluverdi, çalışamaz hale geldi, Dikmen Çöplüğü benzeri vahşi depolama yönetime dönüştü, mahvoldu…

   Bu meselenin bir tarafı… Tabii ki bu, ciddi bir sorun, buradaki çöpler sürekli yakılıyor, Lefkoşa ve bölgesi duman altında kalıyor, zehirleniyor.

   Güngör Katı Atık Depolama Tesisi sorun yaşıyor diye belediyeler, çöp istasyonları kurdu, ülkenin her tarafı çöplük oldu.

   Ancak bir ciddi mesele daha var; bu tesisin ihalesi…

   Güngör Katı Atık Depolama Tesisi işletmesinin ihalesi, bir türlü insanların içine sinecek şekilde yapılamıyor.

   Bu tesisi alacak, ıslah edecek ve işletecek bir şirket aranıyor ama bu işlem şeffaf ve adaletli yapılamıyor.

  Birkaç yıldır “bu ihale yapıldıydı, yapılacaktı, itirazlara neden olduydu, ihale iptal edildiydi” gibi işlerle uğraşılıyor.

  Açıklamalar yapılıyor, itirazlar oluyor, insanlar bunları medyadan okuyor ve anlamakta da güçlük çekiyor.

  Hiçbir şey anlamasalar da işin içinde bir rant olduğunu, birilerine peşkeş çekilmeye çalışıldığını, yapılan ihalelerle birilerinin işaret edildiğini anlıyor.

   Hangi iş yapılsa ortada bir tartışma oluyor, çünkü hep alengirli işler var, hep birilerine kıyak çekilmeye çalışılıyor, hep işin içinde rant oluyor, birileri nemalanıyor.

  Bir işi de şeffaf yapın, bir iş de tartışma yaratmasın, bir iş de mahkemelere taşınmasın.

  Hatırlayın; 2022 yılında Ekonomik Örgütler Platformu, Güngör’deki “Atık Transfer İstasyonu Kurulumu ve Atıkların Taşınması” ihalesiyle ilgili şartların fırsat eşitliği ve yerli yatırımcıyı koruma kaydıyla yeniden düzenlenmesi ve ihaleye tekrardan çıkılması gerektiği yönünde açıklama yapmış, bu ihaleye sert tepki göstermişti.

      Ekonomik örgütlerin yanı sıra birçok meslek örgütü, meslek odası ve muhalefet partileri de ihaleye tepki göstermiş, ihaleyi yapanları kınamıştı.

     Tepkiler üzerine Güngör’deki “Atık Transfer İstasyonu Kurulumu ve Atıkların Taşınması” ihalesi ertelenmişti.

    Zaten konu mahkemeye de taşınmış ve ara emri de alınmıştı.

    O zaman da söylemiştim, aslında birçok kişi söylemişti; “İyi hoş da birçok kurum, kuruluş, katılımcı firma bu ihale şartnamesindeki anormallikleri, yasal engelleri, fırsat eşitliği ilkesine uygun olmamasını, belli firmaları işaret ettiğini görebildi de bunu hazırlayanlar ve MİK neden görmedi acaba?”

    Yani baktığın zaman bir ihale hazırlanmış olması ve kâğıt üzerinde yasaya uyulmuş gibi görülmesi yeterli midir?

    Demek ki ihaleye çıkmakla bitmiyor, öyle bir ihale şartnamesi hazırlarlar ki kazanacak olan adeta işaret edilir.

    Öyle bir ihale şartnamesi hazırlarlar ki Kuzey Kıbrıs’tan hiçbir firma o şartları yerine getiremez.

    İhale şartnamesini hazırlayanlar, herkesi ahmak ya da enayi zannediyor.

    Sonra ne oldu? İhale yapıldıydı, yapılacaktı sürdü gitti…

   Zaman zaman yine birilerine kıyak çekileceği falan haberleri geldi.

   Bu arada unutmadan söyleyelim; 2021 yılında çöpleri gömme ihalesi bir perde tasarım şirketine verilmiş ve bu da çok tepki görmüştü ki sürekli çıkan yangınlar ve başka sonrunlarla onunla bu işin olmayacağı da anlaşılmıştı. İllaki bir tuhaflık yapacaklar…

   Şimdi yine ihale yapıldı ve yine mahkemelik olacak, çünkü yine kimseyi tatmin etmedi, yine ortada kafa karıştırıcı işler var.

   Bazı hassasiyetlere uyulmadığı söyleniyor, Güngör Katı Atık Tesisi işletmesi altında enerji üretimine yönelik yapılan sözleşmenin yasadışı olduğu, bu sözleşmenin ülkenin elektrik arz güvenliği için doğru bir adım olmadığı, yasal dayanağının da bulunmadığı iddia ediliyor.

   İhale sürecinin yine şeffaf olmadığı, yine yerli yatırımcıyı dışladığı, yine dış sermayeli belli bir şirketi işaret ettiği tespitleri var ve devletin itibarını zedeleyecek adımlar atıldığı söyleniyor.

   Mesela Makine Mühendisleri Odası, ihaleyi “şaibeli ve gayrı yasal” olarak nitelendirdi, geri adım atılması çağrısı yaptı.

   İhaleye katılan bir şirket, işin içinde hile olduğunu iddia ederek, yasal süreç başlattı.

   Firmanın direktörü şunları da söylüyor; “Devlet ihalelerinde, ihaleleri değerlendirme yetisi olmayan, bilgi, deneyim ve tecrübesi olmayan kişilerin ihale değerlendirmesi ve/veya ihale sonuçlandırması devleti ve maliyeyi çok büyük zararlara uğratmaktadır. Bunlar hata değil de bilerek ve isteyerek yapılıyorsa vatan hainliği ile eşdeğerdir.”

    Tepkileri görüyor musunuz? Bir ihaleyi doğru dürüst yapamıyoruz, şaibe, hile, kıyak, rant şüpheleri hep gündemde…

    İki yılı aşkın bir süredir üzerinde onlarca eleştiri, şikâyet, itiraz, yasal hak arama/ mahkemeye başvuru bulunan bir ihaleyi yeniden kaosa sürüklemek, yeniden tepkileri çekecek bir duruma getirmek ve hile şüphesi yaratmak, yasal duruma dikkat etmemek nasıl bir iştir, nasıl bir mantıktır, nasıl bir icraattır?

     Yeter artık, bir işi de tamam yapın, bir işi de bu ülke insanı için yapın, bir işi de bu ülke insanına faydalı yapın, bir işte de yasal engel olmasın. Zor mu bunları yapmak? Değil ama önce niyetlerin iyi olması gerekir.  

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }