Bir de toplum olarak yeni şeyler öğrenmeye kapalıyız…

Abone Ol

  Ülkemizde şiddet olaylarında ciddi artış var…

  Neredeyse şiddet ve şiddet tehdidi olmayan gün yok…

  Birtakım suçları işlerken, kanunsuz işler yaparken şiddete başvuranların yanı sıra, şiddet günlük hayatta da var…

  Aile içinde, ikili ilişkilerde, iş yaşamında hatta sokakta da…

  Durum gerçekten endişe verici…

  Sinirli bir toplum olduk, insanlar birbirine saldırmak için bahane arıyor.

  Hatta bahanesiz saldırılar bile var… Mesela geçen gün Lapta Sahil Yürüyüş Yolu’nda dört kişi, üç kişiyi hiç sebep yokken darp etti ve birinin dişlerinin, birinin ise el bileğinin kırılmasına sebep oldu. Akıl alır gibi değil.

   Hemen her gün bunlara benzer darp, şiddet olayları yaşanıyor.

   Bu haberleri okurken aklıma birkaç ay önce okuduğum, uluslararası bir araştırmayı konu alan haber geldi.

   Sinirli halimiz araştırma sonuçlarında yer aldı.  

   Amerikan analitik ve danışmanlık şirketi Gallup’un 2024 tarihli ‘Global Duygular Raporu’nun sonuçları geçen temmuz ayında yayınlanmıştı.

   Araştırmaya KKTC de dahil edildi… Gallup, ülkemizde de kamuoyu yoklaması yaptı.  

   Üstelik bu araştırmaya göre, KKTC, “asabiyet” ve “streste” dünya birincisi oldu.

   Dünyada en öfkeli insanların yaşadığı ülkeymişiz.

   Şaşırdınız mı? Ülkedeki duruma bakınca, anket sonuçlarının doğru olduğuna kanaat getiriyor inan. 

   Bu araştırmaya göre, asabiyette Irak ikinci, Ermenistan üçüncü…

   Streste ise ikinci ve üçüncü sıralarda İsrail ve Nijerya var. İlginç değil mi?                                     

   Dahası da var… Bu araştırmaya göre, “yeni şeyler öğrenmeye” de toplum olarak kapalıyız.

   Bana göre, bu sonuç da gerçekçi…

   KKTC, yöneticisinden vatandaşına kadar iyi ve yeni şeylere kapalı, ülkeye fayda getirmeyen birçok konuda, uygulamada ısrar ediliyor, anlamsız bir muhafazakarlık gösteriliyor.

   Halkımız, başka ülkelerde görüp beğendiği şeyleri kendi ülkesinde uygulamıyor, o nedenle “yeni şeyler öğrenmeye kapalı” tespiti doğrudur.

  Bu konuda Bangladeş ve Afganistan’dan sonra dünya üçüncüsü olduk.

  Araştırma sonuçlarına göre KKTC olarak gülmeyi de unutmuşuz.

   Dünyanın en mutsuz ülkelerinden biriymişiz.

   Gerçekten de öyle… Ülkedeki duruma bakın, o kadar çok sorun var ki insan nasıl mutlu olsun?

   Gülmeyi unutan ülkeler sıralamasında Afganistan’la aynı kötü puanı almışız.       

   İşin ilginç tarafı, yapılan araştırmada Rum tarafı, bu konularda oldukça gerimizde kaldı. Yani bu araştırmaya göre yanı başımızdaki Kıbrıslı Rumlar bizim kadar asabi, stresli, mutsuz değil…

    Şaşırdınız mı? Ben şaşırmadım…

   Gallup’un anketinden söz ediyoruz ama Göç Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi’nin (CMIRS) her 3 ayda bir düzenli olarak gerçekleştirdiği Kıbrıslı Türklerin siyasi güven, sosyal güven, bireysel özgüven ve mutluluk algısını ölçtüğü anketlerde de benzer sonuçlar çıkıyor.

   Yani pek de yabancı değiliz bu sonuçlara…

   Gallup’un 2024 tarihli ‘Global Duygular Raporu’nu KKTC medyasında ilk yayınlayan “Bugün Kıbrıs” haber sitesi olmuştu. O haberde çıkan sonuçlar uzmanlara yorumlatılmış ve buna göre, KKTC’deki yüksek öfke oranının arkasında sosyal ve ekonomik faktörler yatıyormuş.

  Gelir adaletsizliği, yolsuzluk, özgürlük ortamının kısıtlılığı, sağlık sorunları, sosyal güvence eksikliği ve toplumda yardımseverliğin azlığı gibi temel unsurlar, KKTC’deki öfkenin ana kaynakları olarak belirtiliyor. Bu faktörler, insanların günlük yaşamında karşılaştığı zorlukları artırarak, duygusal yüklerini de ağırlaştırıyor.

   Evet insanımız bu sorunlarla boğuşuyor…

  Bu arada aynı dönemlerde medyada yer alan bir habere göre, 2024’ün ilk yedi ayında, Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne 17 bin kişi başvurmuş.

  Kim bilir ne kadar insan da özel kliniklere de başvuruyordur?

 17 bin kişinin bile Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne başvurması anketi doğruluyor.  

 Tüm bu sonuçlar aslında ülkede birçok şeyin yanlış gittiğini gösteriyor.

 Kronik sorunlar çözülemiyor, sorunlara yeni sorunlar ekleniyor ve bunları çözmek için herhangi bir çaba yok…

 Dünyada kabul görmüş, başarılı olmuş yöntemleri denemiyoruz, bildiğimizden, fayda etmeyen popülist işlerden vazgeçmiyoruz, aynı yanlışları tekrarlayarak doğruyu bulmak mümkün değildir.   

  Asabiyiz, stresliyiz, mutsuzuz ve bizi bunlara yöneltenin ne olduğunu bildiğimiz halde bir şeylerin değişmesi için de çaba sarf etmiyoruz. O nedenle bu arabesk yaşam bize müstahaktır… 

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }