Kıbrıs Türk mücadele tarihinin önemli isimlerinden olan ve 1963 sonrası istihbarat sisteminin yöneticisi ve uzun yıllar mücahitlerin liderliğini yürüten Halil Paşa’nın vefatı beni derinden etkiledi.
Son zamanlarda sık sık görüştüğümüz ve yürüttüğüm iki projede bana katkı sağlayan Halil Paşa, geçirdiği koronanın ardından bir türlü düzelemedi. Uzun süren hastanedeki mücadelesinde cuma günükü son ziyaretimde, “sen hazır ol, hastaneden çıkınca aklındaki projeleri bitireceğiz” demişti.
Yılların yorduğu bedenin daha fazla dayanamamasıyla hayata gözlerini yumarken bile bu ülke için neler yapabileceğini düşünüyordu.
Gazeteciliğe başladığım yıllarda Mücahitler Derneği Başkanlığını yürüten Halil Paşa ile sık sık haber yapıyordum. Açıklama yapacağında ya da basın toplantısı ve kabullerinde Akay abim hep beni görevlendirirdi. O dönemde mücahit camiasına nasıl hakim olduğunu net görebiliyordum. Yıllar sonra kendisine sert mizacından dolayı habere giderken korktuğumu söylediğimdeki kahkahası kulaklarımda çınlıyor.
Aradan geçen yıllardan sonra son 4-5 ayda yeniden ülke tarihine birşeyler bırakmak için 88 yaşında, birden çok ilgi odağı üzerine yoğun mesai harcamaya başlamıştı.
15 Kasım 2023 tarihinde açılışı yapılan Kıbrıs Türk Tarih, Kültür ve Milli Mücadele Müzesi’nin her aşamasında aktif görev aldı. Müzenin her aşamasının şekillenmesi onun önerileriyle oluştuğunun tanıklarındanım.
Müze göreviyle yeniden aktif olarak sahaya inen Halil Paşa’nın mücahitler üzerindeki hakimiyeti ve kendisine duyulan saygınlığı devam ediyordu. Müzeyle yeniden hayat bulmuş ve günde neredeyse 12 saat mesai yapıyordu. Müzeye her bir ilave yapıldığında çocuklar gibi şen oluyordu.
TMT dönemiyle ilgili araştırmalara başladığım yıllarda İsmail Bozkurt beni ona yönlendirmiş ve 3 defa görüşerek röportaj için şansımı denemiştim. Dördüncü görüşme için kendisi arayıp beni yemeğe davet etmiş ve bana imzalı TMT yeminini vererek ısrar etmemem gerektiği mesajını vermişti.
2023 yazında ben yine şansımı deneyerek görüştüğümde kısmi esneme olmuş ve doğrulatmaya ihtiyaç duyduğum kendisinin de adının geçtiği bazı olaylarda beni aydınlatmış belgeleri benimle paylaşmış ve istadiğim her türlü bilgiyi vereceği taahhütünde bulunmuştu.
Kırıkkale Silah Atölyesi’yle ilgili devam eden çalışmam için de ondan olağanüstü bir destek almıştım. 5 yıldır Kırıkkale mücahitleriyle verdiğimiz emek, Halil Paşa’nın katkısıyla sona yaklaştı.
Hastane günlerindeki her ziyaretimde, ülke gündemini sorduktan sonra taburcu olduğunda yapacağımız işleri konuşuyordu. 7 yıl önce konuşmama hakkını kullanan Halil Paşa, tarihi aydınlatacak bilgileri paylaşmaya başlamış, ama ömrü son projeleri bitirmesine elvermedi.
Kendisinden bahsedilmesini tercih etmeyen ve mücadele tarihini “ben” diye anlatanlardan çok cümleye “biz” diye başlayanların sözüne itibar etmem yönündeki önerisi hep aklımda kalacak.
Şimdi, ışığıyla yakın tarih için üretmeye devam edeceğiz ve onun katkılarıya ilerleyen projeleri sonlandırıp ona son görevimizi yerine getireceğiz.