Kıbrıs

Bağımsızlık Yolu yetkilileri “8 Mart, Kadın ve Emek” konusunu irdeledi

Abone Ol

Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Celal Özkızan, Lefkoşa Bölge Sorumlusu Cansu N. Nazlı ve Kadın Eğitimi Kolektifi Aktivisti Pınar Piro, Emeğin Gündemi programına katılarak, “8 Mart, Kadın ve Emek” konu başlığını irdeledi.

Bağımsızlık Yolu Basın Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre Özkızan, Alo 183 kadına yönelik şiddet ihbar hattının bugüne kadar bir kişi tarafından idare edildiğini, o kişinin de odasına maalesef el konulduğunu ve Bakanlık tarafından el konulan odaya başka çalışanların yerleştirildiğini savunarak, bu konunun sıkıntılı bir durum olduğunu vurguladı.

Özkızan: Neoliberal politikalar kadınları daha da yoksullaştırıyor

Çalışma yaşamında neolibarel ekonomik anlayışın en önde gelen yaklaşımlarından birinin verimliliği artırmak olduğunu, bunun da kağıt üzerinde kulağa hoş geldiğini belirten Özkızan, ancak bu yaklaşımın özellikle kadınları daha çok yoksullaştırdığını anlattı. Özkızan, “ekonomik verimlilik denilen şey bizi daha çok yoksullaştırıp daha fazla yük altında ezilmemize sebep olacaksa neyin verimliliğinden bahsediliyor?” diye sorarak, dünyada neoliberalizmin merkezi ülkelerde bile büyük firmaların çalışanlarına kamusal aşevi veya kamusal kre gibi kolektif çözümler sunduğunu aktardı.

Nazlı: Alo 183 hattı hayati öneme sahip

Lefkoşa Bölge Sorumlusu Cansu Nazlı, Alo 183 hattının kadın özgürleşmesinin ve mücadelesinin kazanımlarından biri olduğunu belirtti. “Sosyal Hizmetler’in Alo 183 hattı, erkek şiddeti, çocuk istismarı, yaşlı ve engelliye uygulanan şiddet ihbarların alındığı hayati öneme sahip tek hattıdır” diyen Nazlı, bu hatta sahip çıkılması ve daha çok personel istihdam edilmesi gerektiğini kaydetti.

İş yasasında hamile olduğu için “işten çıkarılamaz” maddesinin varlığına dikkat çeken Nazlı, ancak işten çıkarılmanın başka sebeplere dayandırılarak yapıldığını savundu ve ebeveynlik yasasını savunduklarını, babaya da eşit izin verilerek kadının uzun süre işten kopmamasının sağlanacağını söyledi.

Nazlı, eğer anne hamilelikten sonra işten çıkarılmayıp işine geri dönebilmişse bu sefer de kreş sorununun başladığını belirtti. Annelerin maaşının genelde kreşi ödemek için kullanıldığını söyleyen Nazlı, bu durumda işten çıkıp çocuğa kendinin bakmasının anneye daha mantıklı duyulduğunu anlattı. Nazlı, tüm bu sebeplerden dolayı cüzi ücretlerle kamusal kreş ve etüt merkezlerinin açılmasını talep ettiklerini vurguladı.

Piro: Kadına yönelik şiddet devlet için ikincil öneme sahip

Kadın Eğitimi Kolektifi Aktivisti Pınar Piro da, Alo 183 hattının geliştirilmemesi ve önemsenmemesinden devletin kadına yönelik şiddete bakış açısının anlaşılabileceğini söyleyerek, devletin kadına yönelik şiddeti önleyici mekanizmaların önünü kestiğini savundu.

Piro, özel sektörde çalışan kadınların güvencesiz çalışma koşullarında hayatlarını idame etmeye çalıştıklarını da kaydederek, “Baskı altında, emeklerinin karşılığını alamayacakları durumda çalışmak zorunda bırakılıyorlar” dedi ve sendikasız çalıştırılmanın yasaklanmasını istedi.

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }