Kıbrıs

Bağımsızlık Yolu Örgütlenme Sekreteri Gazi Gök, vurguladı...

Abone Ol

Bağımsızlık Yolu Örgütlenme Sekreteri Gazi Gök, geleceğe yönelik belirsizlik ve güvensizliğin olduğunu belirterek, “Asgari ücret en düşük kamu maaşına eşitlensin” dedi.

Bağımsızlık Yolu Omorfo Bölge Sorumlusu Celal Özkızan, Bağımsızlık Yolu Örgütlenme Sekreteri Gazi Gök ve Parti Meclis Üyesi Demre Coşkun Emeğin Gündemi programına katılarak “Geçim Derdi, Asgari Ücret ve Özel Sektörde Çalışma Koşulları” konu başlıklarını irdelediler.

Özkızan: Emek mücadelesi demokrasi mücadelesidir

Bağımsızlık Yolu Omorfo Bölge Sorumlusu Celal Özkızan Emeğin Gündemi programında yaptığı açıklamada, her geçen gün yoksullaşmayla kalmayıp, girdiğimiz tünelin sonunu da göremediğimizi belirterek, yoksulluğun toplumun üzerinde yarattığı psikolojik baskı ve sıkıntılardan bahsetti.

Normal sosyal yaşantının bir parçası olan sosyalleşmenin bile artık lüks haline geldiğini anlatan Özkızan, ülkemizde ve dünyada böylesi bir zenginliğin, teknolojik gelişimin ve üretkenliğin yaşandığı bu çağda insanların geçinebildiği için hayattan tatmin olmasını beklemenin bambaşka bir boyut olduğunu aktardı.

Ülkemizde farklı siyasi görüşe sahip kesimlerin her konuda konuşup tartışmaya girdiğini anlaşmazlıkların yaşandığını söyleyen Özkızan, konu özel sektör çalışanlarına ve asgari ücretlilere geldiğine ise ortamı sessizliğin kapladığını veya konuşanı da susturmaya çalıştıklarını söyledi.

Siyasi partileri ve siyasal kesimleri ortak noktada buluşturan şeyin sermaye düzenine karşı mücadele etmemek olduğuna dikkat çeken Özkızan, bu açıdan ülkemizdeki emek mücadelesinin çok önemli olduğunu belirtti.

Ülkemizde emek mücadelesi vermek için solcu olmaya gerek yok demokrat da olsanız yeter diyen Özkızan, her kesim temsil edilirken emekçinin temsilcisinin olmadığını ifade etti.

Özkızan, ülkemizdeki emek mücadelesinin demokrasi mücadelesi olduğunun da altını çizdi.

Özkızan, asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesi ve asgari ücret tespit komisyonu denilen garabetin de artık lağvedilmesi gerektiğini belirtti.

Kıbrıs’ın kuzeyindeki düzende kayıtlı iş yapmaktansa, kayıt dışı işçi çalıştırmanın ve kayıt dışı iş yapmanın daha karlı bir hal aldığını söyleyen Özkızan, kötü niyetli olmasanız bile var olan düzenin kayıt dışılığa ittiğini kaydetti.

Özkızan, bu düzeni değiştirecek yapısal ve kalıcı çözümlerin ortaya konulması gerektiğini vurgulayarak, özel sektöre sendika talebini yineledi ve sendikalaşmanın yasallaşması halinde otomatik olarak güvence mekanizmasının oluşacağını aktardı.

Özkızan, asgari ücretlinin yaşadığı sıkıntının sadece asgari ücretin az olmasından kaynaklanmadığını, asgari ücretin artmasıyla ardından yaşanan zam dalgasından da kaynaklandığını söyledi.

Asgari ücretin artmasının geçici bir çözüm olduğunu, hayatın pek çok alanında giderlerin miktar ve çeşit olarak arttığını, meselenin sadece gelirin artması değil, giderlerin de azalması olduğunu anlattı.

Giderleri de kamucu politikalarla azaltabileceğimize değinen Özkızan, eğitim, sağlık, ulaşım, barınma, enerji gibi alanlarda kar hırsı gütmeyen kamucu politikaların hayata geçmesi gerektiğini vurguladı.

Özkızan, var olan ekonomik düzenin vatandaşların geçim sorununu çözmekten ziyade, ultrazenginleri, büyük sermayedarları ve büyük işletme sahiplerini zengin etmek üzerine kurulu olduğunu söyledi.

Özkızan, ultrazenginleri zengin etme çabası bizim hayatımıza geçim derdi, pahalılık, yoksullaşma olarak yansıyor şeklinde konuştu.

Özkızan, tüm bunların ışığında emek temelli bir mücadelenin, sermayeye karşı net bir duruş sergilemenin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktadır dedi.

Kamucu ekonomiye duyulan ihtiyacı yineleyen Özkızan, kamucu ekonominin, devletin veya kamu sektörünün bugünkü haliyle egemen olması olmadığını, bahsedilen kamunun halkın hizmetinde olan, halkın çıkarları için dizayn edilen bir ekonomi anlayışı olduğunu vurguladı.

Bugünkü devlet kurumlarına ve kamu sektörüne bakıldığında halkın çıkarlarını kollayan bir anlayışı göremediğini ifade eden Özkızan, bahsettikleri kamucu anlayışın karı ve özel sektördeki patronların çıkarlarını merkezine almayan, aksine halkın ihtiyaçlarını merkezine alan bir ekonomik anlayış olduğunu anlattı.

Bağımsızlık Yolu Halkın Gerçek Sorunları Görünür Olsun Diye Emek Mücadelesini Merkeze Aldı Ana muhalefetin son dönemdeki tavrı ile ilişkin de konuşan Özkızan, CTP’nin EURO para birimine geçmeyi bir çözüm önerisi olarak ortaya koymasını, Ersin Tatar’ın her mesele karşısında eşit egemenlik, kktc tanınacak demesine benzetti.

Özkızan, halkın gerçek sorunlarına çözüm bulmayanların, ben daha iyi yönetirim bana oy verin gibi yaklaşımlarla hükümete gelmeye çalışanların, halkın gerçek sorunlarının göz ardı edilmesini sağladığını söyledi.

Bağımsızlık Yolu olarak halkın gerçek sorunları arada kaynamasın, görünür olsun diye emek mücadelesini merkeze koyduklarını vurgulayan Özkızan, meclise girmemiş olmalarına rağmen başta asgari ücret olmak üzere çeşitli yasa tasarılarını meclise sunduklarını aktardı.

GÖK: ASGARİ ÜCRET EN DÜŞÜK KAMU MAAŞINA EŞİTLENSİN

Bağımsızlık Yolu Örgütlenme Sekreteri Gazi Gök, 2018 - 2019 yıllarında başlayan, daha sonra 2020 yılında pandemiyle yerini sağlamlaştıran ekonomik krizle halkın alım gücünün ciddi bir şekilde düştüğünü söyledi.

Zamların neredeyse her gün yapıldığını ama maaşların ayni orantıda artmadığına dikkat çeken Gök, en temel ihtiyaçların bile evlere zorlukla girebildiğinden bahsetti.

Geleceğe yönelik belirsizlik ve güvensizliğin olduğunu belirten Gök, her geçen gün daha kötüye gidildiğini anlattı.

Ocak ayında Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplandığı gün “Asgari Ücret En Düşük Kamu Maaşına Eşitlensin” pankartıyla Çalışma Bakanlığı önünde eylem düzenlediklerini anlatan Gök, komisyonun toplandığını gördüklerinde toplantıya girdiklerini ve soru cevap kısmında söz alarak bakana çalışma yaşamı ile ilgili soru yöneltmeye çalıştığını bakanın araya girip sözünü kestiğini aktardı.

Gök, asgari ücret, sosyal sigorta, ihtiyat sandığı yatırımları, çalışma saatleri gibi özel sektörün sorunlarını bakana iletmeyi amaçladığını ancak gerçekleştiremediğini ifade etti.

Toplantıda işveren, işveren sendikası ve hükümet temsilcilerinin olduğunu söyleyen Gök, ancak orada özel sektör çalışanını temsil eden kimsenin olmadığını vurguladı.

Toplantıda özel sektör çalışanını temsil eden ve onun için mücadele eden bir sendikanın olmayışına dikkat çeken Gök, Bağımsızlık Yolu olarak asgari ücretlinin temsil edilmediği komisyonun lağvedilmesi ve asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesi gerektiğini savunduklarını belirtti.

İşyerinde güvencenin önemine vurgu yapan Gök, bazı sektörlerde çalışamadığınız günlerin parasını alamıyor, aç kalabiliyorsunuz dedi. Gök, işçinin muhatap olacağı herhangi bir kurumun olmadığını da belirterek, ülkemizde var olan iş yasasının bile uygulanmadığını hatırlattı.

Gök, özel sektör çalışanlarının haklarını güvence altında tutabilmek için en azından var olan yasaların uygulanması gerektiğini vurguladı.

Gök, ülkemizde özel sektörde yeni işe başlayan üniversite bitirmiş öğretmen, mimar, mühendislerin bile asgari ücretle işe başlatıldığını, neredeyse çalışan kesimin yarısının asgari ücretli olduğunu söyledi.

Halkın kazandığı paranın çoğunu eğitim, sağlık ve ulaşıma harcadığını belirten Gök, kamusal eğitim, sağlık ve ulaşımın önemine dikkat çekti.

Bir sosyal devlet vardır bir de bizim devletimiz gibi servet devleti vardır diyen Gök, yoksul kesimle ilgili kimsenin gailesinin olmadığını belirtti.

Coşkun: Bir asgari ücretli bakana neden soru soramıyor?

Bağımsızlık Yolu Parti Meclis Üyesi Demre Coşkun, halkın sürekli alım gücünün düştüğünden şikayet ettiğini belirterek, daha önce yapıp da son dönemdeki ekonomik sıkıntılardan yapamadığımız bir çok şey olduğunu söyledi.

Ocak ayında gerçekleşen Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısına kendisinin de katıldığını ve soru sormak istediğini belirten Coşkun, Sadık Gardiyanoğlu’nun sinirlendiğini ve neden sinirlendiğini anlamadığını söyledi.

Tüm asgari ücretliler adına bakana bir soru sormak istediklerini vurgulayan Coşkun, apar topar herkesin komisyondan dışarıya çıkarıldığını söyledi.

Toplantıda birçok gazetecinin soru sorabildiğine işaret eden Coşkun, neden bir asgari ücretlinin bakana soru soramayacağını merak ettiğini belirtti.

"Sendikasız çalıştırılmak yasaklansın"

Asgari ücretlilerin birlik ve örgütlü olmalarını istediğini belirten Coşkun, ancak özel sektör çalışanlarının işinden kovulma korkusu taşıdığına söyledi.

Bunun çözümünün de sendikasız çalıştırılmanın yasaklanması olduğunu vurgulayarak, emekçinin bu şekilde sesini ve mücadelesini yükseltebileceğini aktardı.

Coşkun, küçük ölçekli işletme ve esnafın sorunlarına da değindi.

Ülkemizde büyük derecede kayıt dışı işçi olduğunu ve işyerlerinin denetlenmediğini belirten Coşkun, aksine her şeyi usulünce yapan vergi ödeyen küçük esnafın ise bu nedenle zorluklar yaşadığını söyledi.

Gençlerin artık ev sahibi olamadığından bahseden Coşkun, devletin bir dönem yaptığı sosyal konut projelerinin yeniden yapılabileceğini söyledi. Halkın üzerindeki bir diğer yükü Aksa’yı hatırlatan Çoşkun, Aksa’nın derhal kamulaştırılmasını ve 250 KW kadar kullanılan elektriğin hane halkına ücretsiz olmasını talep ettiklerini aktardı.

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }