Bağımsızlık Yolu Milletvekili adayı Umut Ersoy, Bağımsızlık Yolu’nun Meclise girmesiyle asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesi, servet vergisi ve yasası, 10 kişi ve üzeri işçi çalıştıran iş yerlerinde sendikasız çalıştırmanın yasaklanması taleplerini meclise taşıyacaklarını vurguladı.
Bağımsızlık Yolu Milletvekili adayı Umut Ersoy, Kıbrıs Net Haber’de yayınlanan Yurdumun Gündemi programına katılarak açıklamalarda bulundu.
Bağımsızlık Yolu sosyalist işçi partisidir
Ersoy programda yaptığı açıklamada, hükümete değil muhalefete talip olduklarını, Kuzey Kıbrıs'ta hükümet olmakla iktidar olunamadığını, iktidarın Ankara hükümetleri ile farklı sermaye gruplarının elinde olduğunu savundu.
“İktidar olmak hedef olarak seçilecekse, mevcut iktidar odaklarını karşınıza almanız ve oraya muhalefet yapmanız gerekmektedir” diyen Ersoy, bunun eksikliğini gördükleri için "iktidara değil muhalefete talibiz" söylemini kullandıklarını anlattı.
Mevcut rejim partilerinin hükümet olmak veya Mecliste sandalye kapmak gibi hedeflerinin olduğunu, o sandalyeyi tutabilmek için de ödün vermeye mecbur olduklarını iddia eden Ersoy, Bağımsızlık Yolu’nun bu anlayışı reddettiğini vurguladı.
Bağımsızlık Yolu’nun sosyalist bir işçi partisi olarak yola çıktığına değinen Ersoy, sermayeyi kesinlikle karşılarına aldıklarını dile getirdi. Sermaye örgütleriyle, sermayenin temsilciliğini yapan siyasi örgütlerle görüşmeyeceklerinin altını çizen Ersoy, bu kesimle asla uzlaşmayacaklarını yineledi. Ersoy, emekle sermaye, emekle doğa arasında uzlaşmaz bir çelişki olduğunu söyledi.
"Emekle ilgili her şeyi gündem yapacağız"
Emekle ilgili her şeyi gündem yapmak için Meclise girmek istediklerini söyleyen Ersoy, rejim partilerinin 1 milletvekili daha çıkardıklarında bir şeyin değişmeyeceğini belirtti. Bağımsızlık Yolu’nun ise Meclise girmesiyle asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesi, servet vergisi ve "yasası hazır olan" 10 kişi ve üzeri işçi çalıştıran iş yerlerinde sendikasız çalıştırılmanın yasaklanması taleplerini meclise taşıyacaklarını aktardı.
-"Ultra zenginlerden servet vergisi alıp kamusal eğitimi, sağlığı, toplu taşımayı ve barınmayı güçlendireceğiz"
Ersoy, servet vergisinin toplumsal olarak üretilen zenginliği tekelinde bulunduran ve hiçbir şekilde ekonomiye döndürmeyen ultra zenginlerden alınacağını söyledi.
Amaçlarının buradan kesinti yaparak kaynak oluşturmak olduğunu belirten Ersoy, kaynağın da kamusal sağlığa, eğitime, toplu taşımaya ve enerjiye harcanacağını ifade etti. Hedeflerinin kamusal olanı güçlendirerek emekçinin giderlerini azaltmak olduğunu ekledi.
"Emekçilerin bir geçim derdi var, biz bunun için siyaset yapıyoruz"
Seçimlere müdahale yapıldığını savunan Ersoy, müdahalelerin yeni olmadığını 80’lerden bugüne yapıldığını iddia etti. Seçimlerin adil ortamlarda yapılmadığını bildiklerini dile getiren Ersoy, buna rağmen mücadele etmek gerektiğini söyledi. Emekçilerin bir geçim derdi olduğunu vurgulayan Ersoy, bunun için siyaset yaptıklarını belirtti.
"Çağdaş vatandaşlık yasasını savunuyoruz"
Vatandaşlık konusunda Bağımsızlık Yolu’nun uzun yıllardan beri şeffaf bir nüfus sayımının gerekliliğini vurguladığını anlatan Ersoy, "Veri yoksa planlama da yapamazsınız" dedi.
Kimlikle giriş çıkışların derhal durdurulması gerektiğini de vurgulayan Ersoy, Bakanlar Kurulunun istisnai vatandaşlık verme yetkisinin elinden alınması gerektiğini söyledi.
Ersoy, çağdaş, kriterleri belli, hak edenin aldığı, hak etmeyenin alamadığı çağdaş vatandaşlık yasasının da ivedi geçirilmesi gerektiğini belirtti. Nüfus hareketliliğinin önemli bir sebebinin de sermayenin ucuz iş gücü ihtiyaçlarından kaynaklandığını söyleyen Ersoy, işsizlik belirli bir oranın altına düşene kadar yeni çalışma izinlerinin durdurulmasını savunduklarını dile getirdi.
"Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Elen halklarının siyasal eşitliğine dayanan federasyonu savunuyoruz"
Dış güçlerin Kıbrıs sorununu çözmesinin beklendiğini belirten Ersoy, Bağımsızlık Yolu’nun böyle bir sorun çözme modelini savunmadığını söyledi.
Ersoy, Bağımsızlık Yolu için Kıbrıs sorunun, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Elen halklarının kendi kaderini belirleyememek, Kıbrıs’ta söz, yetki ve iktidar sahibi olamamak olduğunu kaydetti.
“Kıbrıs sorununu emperyalistlerin kurduğu masada yapılan görüşmelere bırakmak istemiyoruz” diyen Ersoy, Kıbrıs sorununun çözümünde Kıbrıslı Türk halkını özne kılacak mücadeleyi vermek istediklerini söyledi.
Çözümün sınıf mücadelesinde olduğunu vurgulayan Ersoy, bizi edilgen kılanın üzerimizde bir sınıfın egemenliğinin olması olduğunu belirtti.
Ersoy, Türkiye Cumhuriyeti’nin KKTC’yi tanıtmak istediğine inanmadığını anlattı.
KKTC’yi tanıtmayı UBP’nin veya Ersin Tatar’ın da istemediğini ileri süren Ersoy, “Bizleri uluslararası hukukun dışında, yarı açık hapishane içerisinde tutarak kendi çıkarlarını ancak koruyabilmektedirler” dedi.