Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Celal Özkızan, Kıbrıs sorunu ve Türkiye müdahaleleri söz konusu olduğunda Bağımsızlık Yolu’nun diğer tüm sol parti ve örgütlerle birlikte hareket edebildiğini, ancak emek ve sınıf meseleleri söz konusu olduğunda ise sadece kendileri gibi ayni siyaseti benimsemiş partilerle birlikte hareket edebildiklerini belirtti.
TV 20’de Ali Kişmir’in programına katılarak gündemle ilgili açıklamalarda bulunan Özkızan, emek temelli siyasetle ortak hareket edebilirsek tüm solun birleşmesi, daha fazla güçlenmek ve ses getirmek adına çok iyi olabileceğini aanlattı.
Ancak Özkızan, kendine sol diyen bazı parti veya örgütlerle ayni sözü söylemediklerini ifade etti.
Özkızan, Kıbrıslı Türk solunda bazı kesimlerin federasyonu ve barışı savunup, ekonomi söz konusu olduğunda, emek ve sermaye, çalışan hakları gibi konular gündeme geldiğinde neoliberal yaklaşımlar sergilediğini, bazılarının ise Kıbrıs sorunu çözülmeden hiçbir şey olmaz görüşünde olduğunu söyledi.
Kıbrıs işçi sınıfı hareketinin İngiliz sömürgesi altında doğduğunu hatırlatan Özkızan, “işgal altında olmamız sınıf mücadelesi vermemenin bahanesi olamaz” dedi.
“Bağımsızlık Yolu meydanı asla boş bırakmayacaktır”
“Bağımsızlık Yolu için nerde olduğunuz değil, olduğunuz yerde nasıl bir mücadele verdiğiniz önemlidir” diyen Özkızan, meydanı boş bırakmayacaklarını ifade etti.
Bağımsızlık Yolu için sine-i millet veya meclisten çekilmenin söz konusu olmadığını söyleyen Özkızan, aksine kalıp UBP, CTP, YDP ve DP’nin meclisten çekilmesi için mücadele etmek siyasi anlayışlarına daha iyi örnek uyduğunu dile getirdi.
Meclisten çekilmenin temsiliyetçilik olduğunu, Bağımsızlık Yolu’nun teslim olmayı reddettiğini söyledi.
“Oyunuzu bize verin, güveninizi boşa çıkarmayacağız”
Bir önceki genel seçimde Bağımsızlık Yolu için, oy vermeyin barajı geçemeyecekler, oylarınız boşa gidecek şeklinde yorumlar yapıldığını belirten Özkızan, ancak bu ara seçimde böyle bir durumun söz konusu olmadığına dikkat çekti.
Mecliste bulunan partilerin bir milletvekili daha çıkarması ne hükümetin ne muhalefetin aritmetiğinde ne de komitelerde bir değişiklik yaratmayacağını, yani aslında mecliste bulunan partilere bu seçimde yeniden oy vermenin anlamsız ve boşa verilecek bir oy olacağı vurgusunu yaptı.
Özkızan, Bağımsızlık Yolu’na ise verilecek her oyun ise yeni bir partinin meclise girmesine sebep olacağını, Umut Ersoy ile birlikte daha önce hiç temsil edilmemiş yeni bir siyasi programın mecliste yer bulacağını belirtti. Özkızan, “oyunuzu bize emanet edin, güveninizi boşa çıkarmayacağız” açıklamasını yaptı.
“Kamuya yatırım yaparak halkın giderlerini azaltmalıyız”
Özkızan, Bağımsızlık Yolu için ekonominin iki unsurdan oluştuğunu, birini ultra zenginlerin oluşturduğunu diğerinin iste emekçi halktan oluştuğunu söyledi.
Emekçi kesim yani halk için ekonominin kötü gittiğini belirten Özkızan, ultra zenginler ve büyük sermaye için ise KKTC’nin altın çağını yaşadığını ifade etti.
Bağımsızlık Yolu’nun bu sebeple Servet Vergisi’ni talep ettiğini vurgulayan Özkızan, kaynağın ultra zenginlerde olduğunu, buradan alınacak Servet Vergisi ile halkın ekonomisine can suyu sağlanacağını ifade etti.
Özkızan, Bağımsızlık Yolu’nun kısa vadede geliri arttırıcı tavırdan ziyade, halkın giderlerini kısıcı bir yaklaşımın daha yapıcı bir çözüm olacağını savunduğunu aktardı.
“Eğitim, sağlık, enerji ve toplu taşıma gibi alanlarda vatandaşların giderlerini azaltmanın yollarını aramalıyız” diyen Özkızan, Servet Vergisi’nin de burada devreye girdiğini, oradan elde edilecek kaynakla kamusal yatırımlar yapılarak halkın harcamalarını aza indirgeneceğini anlattı.
“Kıbrıs’ın birleşmesinde hiçbir şekilde taviz veremeyiz”
Bağımsızlık Yolu için Kıbrıs’ın birleşmesi ana çizgilerinden biri olduğunu, hiçbir şekilde taviz verilemeyeceğini vurgulayan Özkızan, emek siyaseti ne kadar ileriye götürürlerse masada yumruğu vurma güçlerinin o kadar fazla olacağına inandıklarını söyledi.