Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Umut Ersoy, Güzelyurt Bölge Sorumlusu Celal Özkızan ve Güç-Sen Genel Sekreteri Abdullah Özdoğan Emeğin Gündemi programına katılarak “KIB-TEK'te yaşanan usulsüz istihdamlar, kamu sendikacılığının meşruiyet krizi ve nasıl bir sol siyaset kültürü” konu başlıklarını konuştular.
Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Umut Ersoy, insanların Göç Yasası’na rağmen özel sektör yerine hala kamuda çalışmak isteme sebeplerini değerlendirdi. Sebebinin çok basit olduğunu, insanların güvenceli bir işte çalışma istediğinden ve özel sektördeki kölelik koşullarından dolayı olduğunu belirtti. İş yasasında yazılan belirli hakların bile özel sektörde yürürlükte olmadığını söyleyen Ersoy, sigortanın maaşın gerçek değeri üzerinden değil asgari ücret üzerinden yatırıldığını vurguladı. Bu koşullar altında niye özel sektörde çalışmak istensin ki diyen Ersoy, özel sektördeki çalışma koşulları insanın mutluluğunu gasp edecek şekilde olduğunu söyledi.
Aksa’yla sözleşmenin 15 yıldır var olduğunu, bir yıldır da gündemden düşmediğini söyleyen Ersoy, bunca yıldır Aksa’nın kamusal enerjimizin üzerinde bir kambur olduğu gerçeğini Bağımsızlık Yolu hariç kimsenin topluma anlatmadığını söyledi. Neden sürekli elektriklerimiz kesiliyor, neden yüksek faturalar ödüyoruz bunların topluma anlatılması gerekiyordu diyen Ersoy, bunun yerine insanlara özelleştirelim de kurtulalım sözünün fısıldandığını, halbuki çözümün kamulaştıralım da kurtulalım olması gerektiğini anlattı.
Kıbrıs’ın kuzeyinde kamunun siyasi erkin oy deposu olarak kullanabileceği, yandaşlarını istihdam edeceği araç olarak görüldüğünü söyleyen Ersoy, Kıb-Tek’teki farkın ise EL-SEN başkanının ve Polis Genel Müdürünün oğlunun şaibeli bir şekilde istihdam edilmesi olduğunu ifade etti. Ersoy, böyle bir haberle hem kamusal elektrik mücadelesinin hem de sendikal mücadelenin zarar gördüğünü aktardı.
“Şaibeli istihdamlar kamuculuk ve
sendikal mücadeleyi itibarsızlaştırdı”
Ersoy, sendikal mücadelenin egemenlerin kalemşörleri sayesinde zaten itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını, toplumda sendikaların sadece kendi üyelerinin çıkarını düşündüğü, toplumun çıkarını düşünmediği noktasında bir önyargının var olduğuna dikkat çekti. Bağımsızlık Yolu’nun sekiz yıldır özel sektörde sendikalaşma olsun, kamu-özel emek hareketi buluşsun, egemenlere karşı emekçi sınıflar gücünü arttırsın ve Aksa kamulaşsın uğraşı verirken böyle bir haberi duymak tüm mücadeleyi derinden yaraladığını ifade etti. EL-SEN Başkanı Çağlayan Cesurer’in yetkilerini devretmesinin yeterli olmadığını, sendikanın bütün bu istihdamları mahkemeye götürmesi, başarabilirse mahkemeden iptal kararı çıkartması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Özkızan: Toplumla düzgün bir ilişki kurmazsanız
eylemlerde arkanızda birini bulamazsınız
Bağımsızlık Yolu Güzelyurt Bölge Sorumlusu Celal Özkızan, kamudaki çalışma koşullarının özel sektörden daha iyi olmasının sebebinin özel sektördeki çalışma koşullarının çok kötü olması olduğunu ifade etti. Yıllar önce kamuya girmenin toplumsal bir cazibesi olduğunu ancak artık günümüzde bunun da kalmadığını belirten Özkızan, günümüzde kamu istihdamının dibin bir üstü olduğunu söyledi.
Toplumla düzgün bir ilişki kurmazsanız eyleme çıktığınızda birini arkanızda bulamazsınız diyen Özkızan, bunun da bize nasıl bir sol kültür yaratılmasına dair mesajlar verdiğini vurguladı. Özkızan, toplumun çeşitli kesimleriyle başta özel sektör çalışanları olmak üzere bir dayanışma kültürü kurulmazsa eylemlerin başarısız olacağını söyledi.
Özkızan, ülkemizde sol siyaset yaptığını iddia edenlerin belirli bir toplumsal sınıfa veya talepler zincirine dayanan muhalefetten ziyade hükümetin ve yönetenlerin açığını yakalamak üzerine kurulu olduğunu anlattı. Özkızan, toplumsal muhalefeti daha kişilerin söylemleri veya sansasyonlarının ötesine taşan, daha emek temelli bir sürece yerleştirmenin önemine vuru yaptı.
Özdoğan: Özel sektör çalışanlarına kendi
haklarını savunacakları bir imkan yaratılmadı
Güç-Sen Başkanı Abdullah Özdoğan, özel sektörde sendikalaşmanın gizli bir şekilde yasaklandığını, çalışanların kendi haklarını savunabileceği bir imkan yaratılmadığını bu yüzden de insanların devlet memuru olmak için elinden gelendi yaptığını söyledi. Torpille yapılan istihdamların ne ilk ne de son olacağını belirten Özdoğan, bu durumu savunmadığını ancak özel sektörü geliştirmek için de kimsenin kılını dahi kıpırdatmadığını aktardı. Söylenmekle özel sektör koşullarının da değişmeyeceğini anlatan Özdoğan, insanların özel sektörü tercih etmemelerinin sebeplerini de bilelim buna uygun talepler üretelim açıklamasını yaptı.
EL-SEN Eyleminin Başarısız Olması Bütün Kamu Sendikalarının Meşruiyet Sorunu Yaşamasına Sebep oldu
Aylar önce EL-SEN eyleminin sonlandırılmasında CTP kadar, birkaç sendikanın, sermaye kesiminin ve Ticaret Odası’nın da parmağı olduğunu söyledi. Eylemin başarısız olması sadece EL-SEN’i etkilemediğini, halkın gözünde bütün kamu sendikalarının meşruiyet sorunu yaşadığını belirtti.