Ülkemizdeki okulların depreme dayanıklılığı noktasında sorunların yaşanması sonucu “çadırda eğitim” dönemine geçilirken, Meteoroloji Dairesi’nin “Bu hafta yağmurlu geçecek” yönündeki açıklamasına rağmen çadırda eğitim bu sabah başladı. BAĞIMSIZ WEB TV’de Genel Yayın Yönetmeni Ali Baturay ve Köşe Yazarı Emin Akkor’un hazırlayıp sunduğu “EMPATİ” programına katılan Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Mağusa’da rezil bir durumun yaşandığını ifade ederek, bile bile yağmurun-çamurun içinde çadırda eğitim kararı alındığını belirtti. Maviş, 750 okulun denetlenmesi sonucu oluşturulan okul risk sıralama raporunun sonucunun da bilindiği açıklanamadığına vurgu yaparak, bu durumun “Tüm okullar hasarlı mı?” şüphesini doğurduğunu açıkladı. Okullara yatırım yapılması için gereken kaynağın ülkemizde bulunduğuna dikkat çeken Maviş ancak kaynağın danışmanlara, tanıtım ofislerine, izaz ikramlara gittiğini ifade etti. Maviş: Eleştirmek değil değiştirmek kararını almıştık KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, sendika olarak eleştirmek değil değiştirmek yönünde karar verdiklerini belirterek sorunları eylülde değil mayısta dile getirmeye çalıştıklarını ifade etti. Maviş, yaptıkları çalışmalar kapsamında rapor oluşturduklarına, anket yapmaya başladıklarına işaret ederek, sorunlara yönelik alternatif çözümleri de sunmaya başladıklarını söyledi. Şu anda “Bir musibet bin nasihattan iyidir” durumunun yaşandığına dikkat çeken Maviş, Yeniboğaziçi ve Değirmenlik ilkokullarının zeminiyle ve okulun yıkılıp yeniden yapılması gerektiğiyle ilgili belgelerin bulunduğunu söyledi. Maviş, bu konuların sanki hiçbir şey yapılmamış gibi tekrardan gündeme geldiğini ifade ederek, Karakol İlkokulu’nda çadır kurulmasının sebebinin Bakanlığın 6 ay önce yapılan çağrıları dikkate almaması olduğunu anlattı. Maviş, yetkililerin Karakol İlkokulu’nun dökülen yerlerini sıvayıp boyadığını ancak kalıcı bir müdahalede bulunmadığını anımsatarak, şu an o binanın kullanılmaz olduğunun söylendiğini vurguladı. “Okul risk sıralama raporunu neden açıklamıyorsunuz?” Okulların risk sıralama raporunun da henüz açıklanmadığına işaret eden Maviş, mimar ve mühendislerin gözüyle verilmiş rapora eğitim bakanının karşı çıktığını ve okulların yeniden gözden geçirilmesini istediğini açıkladı. Maviş, Kıbrıs Türk Mimar ve Mühendisler Odası ile İnşaat Mühendisleri Odası’nın “Eğitim Bakanı, okulların risk sıralamasını açıklamazsa, sonuçları biz açıklayacağız” yönünde bir açıklaması olduğunu hatırlattı. Rapor açıklansaydı riskli okullardaki öğrencilerin daha güvenilir okullara aktarılabileceğini, bir çözüm üretilebileceğini belirten Maviş, raporunun açıklanmamasının “Diğer okulların durumunun da kötü” olduğu şüphesini doğurduğunu vurguladı. 750 binanın, 147 bin metrekarenin denetlendiğini söyleyen Maviş, bunların hepsinin hasarlı çıkması durumunda 2 milyar TL’lik bir bütçeye ihtiyaç duyulacağını açıkladı. “Meteoroloji Dairesi’ni dinlemediler, çocukları yağmurun çamurun ortasında bıraktılar” Maviş, “Raporu bilmenize rağmen açıklamadığınıza göre bir şey mi çeviriyorsunuz? Eğer raporu açıklamıyorsanız bir sorun var. Bakan ‘Eğer bu raporu açıklarsak aileler telaşlanacak’ dese, başka çözüm önerileri sunsa tamam diyeceğiz” dedi. Bir yandan dayanışma çağrısı yapılırken, diğer yandan “Ben yaparım olur” dendiğini dile getiren Maviş, Meteoroloji Dairesi’nin yağmur yağacağı konusunda açıklamalarda bulunmasına rağmen çadırlarda eğitimin başladığına dikkat çekti. Maviş, öğrencilerin yağmurla tanıştığına işaret ederek, kapalı alanlarının da bulunmadığını, bile bile yağmurun altında bırakıldığını, Geçitkale’deki Cumhuriyet Lisesi ile Namık Kemal Lisesi’nde ise yerlerin çamurlaştığını anlattı. Karakol İlkokulu’nun inisiyatif alıp Meteoroloji Dairesi’ni dinleyerek sadece 11 sınıftan 7’sini sınıfı okula getirdiği belirten Maviş, çadırlara eğitim yapılmadığını belirtti. Öğrencilerin yarın da çadırlara girmeyeceğini belirten Maviş, “Benim görevli olduğum okul da orasıdır. Çadırları deneyimledim. Bugün bile çadırların içi sıcaktı. Aynı loş ortam var. Lambaların gücünü artıralım derseniz hem sıcak artacak hem de öğrencilerin görmesiyle ilgili sıkıntı oluşacak. Çadırın içindeki lastik kokusu devam ediyor. Aydınlık sıkıntısı var. Yere serilen halı da koku veriyor” dedi. Maviş, çadırlardaki kokunun astım ve alerjik sorunlara; ışıkla ilgili sorunun göz sağlığıyla ilgili sıkıntılara; sıcaklığın sıcak-soğuk etkileşiminden dolayı hastalığa neden olabileceğini vurguladı. Çadırların en açık alana konulduğunu ama çamların dibinde çam ağaçlarının bulunduğunu dile getiren Maviş, çam kese böceğiyle mücadelenin söz konusu olduğu bu dönemde bu durumun da tehlikeli olduğunu ifade etti. Mağusa’da rezalet bir durum yaşandığına ve bunu yaşatanın eğitim bakanı olduğuna işaret eden Maviş, “Bu başka ülkede olsa baştaki kişi istifa ederdi” dedi. Maviş, 1963-1974 arasındaki dönemde bile çadırda eğitim görülmediğine dikkat çekerek, daha iyi bir eğitim ve yaşam için gelen depremzede çocukların da aynı çadır içinde olduğunu anlattı. Maviş, “Bu çadır meselesinden kim mesulse, o koltuklarda oturmaması gerekiyor. Bundan hükümet mesulse Çavuşoğlu’na garezleri var. Çavuşoğlu kandırdıysa hükümete garezi var. Bunun çilesini öğrenciler ve öğretmenler çekiyor” dedi. “Karakol İlkokulu’nda dönüşümlü bir eğitim sistemi var” Maviş, Karakol İlkokulu’nda 7 sınıfın devam ettiğini, 5. Sınıfların kolej sınavları nedeniyle her gün okula geldiğini, 1, 2, 3 ve 4. sınıfların ikiye bölündüğünü 4 sınıfın bir gün, 4 sınıfın diğer gün okula geldiğini bildirdi. Şu anda 4 şubede sıkıntı yaşandığını belirten Maviş, şunları söyledi: “Bu 4 şubenin eğitim programını değiştirelim dedik. Çünkü özel bir durum söz konusuydu. Şu anda yüzde 70 akademik yüzde 30 da görsel-işitsel ve psiko-motor becerilerin yer aldığı eğitim programı uygulanıyor. Bunlar resim, sanat, beden eğitimi, İngilizce gibi derslerden oluşuyor. Bu eğitim programının yüzde 50 yüzde 50 yapılmasını önerdik ama eğitim bakanı okulun bulduğu bu çözümü reddetti. Okul şu an dönüşümlü olarak devam ediyor. Günde 210 civarı çocuk geliyor. Burada bir konteyner sınıf düşünülerek yapılabilirdi”. Çadırın eğitim materyali olarak okula taşındığını anlatan Maviş, Belediye, sendika ve okul aile birlikleri çözüm ararken Bakanlığın katkı vermek yerine süreci zorlaştırdığını belirtti. “Ülkede kaynak var ama doğru yere harcanmıyor” Maviş, ülkede kaynak olduğunu ancak kaynağın doğru harcanmadığını belirterek, bütçelerin doğru hesaplanamadığını, danışmanlara, yurt dışındaki tanıtım ofislerine, izaz ikramlara gerekenin üzerinde bütçe ayrıldığını kaydetti. Ülkedeki saadet zincirinin devam ettiğini dile getiren Maviş, beyan edilmeyen gelirlerin üstüne giden bir mekanizmanın olmadığını, kayıt dışı ekonominin, kaydı yapılmamış tapu devirlerinin söz konusu olduğunu ifade etti. Maviş, Türkiye’de 24 okulun yıkıldığını, ön sismik rapora göre 89 okulun yeniden yapılması gerektiğini, İstanbul’da 97 okulun boşaldığını ve 15 bin öğrenci başka yerlere nakledildiğini bildirerek, bunun yanında KKTC’deki halkın da deprem bölgesine gıda, kıyafet, erzak ve maddi yardım gönderdiğini ancak diğer yandan külliyenin devam ettiğini söyledi. Hükümetin kamu ve özel sektörden kesinti yapmayı, dolaylı vergileri artırmayı ve iş insanlarının kurumsal vergilerini yükseltmeyi düşündüğüne işaret eden Maviş, hükümete güven duyulmadığını ifade etti. Maviş, hükümetin konforundan vazgeçmediğine dikkat çekerek, bu sorunların hep olduğunu ancak burada bir deprem olursa endişesinin bu sorunlara neden olduğunu belirtti. “Her okul kendi için çözümünü bulmalı” Maviş, bu süreçte her okulun kendi içinde toplantı yapıp en doğru yöntemi bulabileceğini belirterek, her okul için aynı sistemin geçerli olamayacağını kaydetti. Eğitim Bakanlığı’nın merkeziyetçiliği bırakarak kararı eğitimcilere bırakırsa her okulun kendi çözümünü bulacağını dile getiren Maviş, her şeyden önce okul ortamının önemli olduğunu ifade etti. Maviş, çocukların taşınacağı yerin bina, barınma, tedarik açılarından güvenilir olması gerektiğine işaret ederek, öğretmenlerin bunun bilincinde olduğunu vurguladı. Maviş, “Dün çadır kararını destekleyenler bugün bu kararı da desteklemiyor. Asker çadırları hemen kurmuş, öğretmenler, veliler yardım olmuş… Emeğe saygımız sonsuzdur. Ancak yaşadığımızı da görüyoruz en doğru çözümü okul kendi içerisinde seçebilir. Her okulun kendi doğrusu vardır” dedi.
BAĞIMSIZ WEB TV’ye konuşan KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, okul risk sıralaması raporunun açıklanmamasının şüphe yarattığını vurguladı
Bunlar da ilginizi çekebilir