Kıbrıs

BAĞIMSIZ TV’ye konuşan KTOEÖS Başkanı Elmalı, Bekirpaşa Lisesi’nde 700 öğrenciden 200’ünün Türkçe bilmediğine dikkat çekti

Abone Ol

Orta eğitimdeki yabancı öğrenci sayısı her yeni dönemde artıyor ancak öğrencilerin yeterli derecede Türkçe bilmemesi başka sorunları da beraberinde getiriyor. BAĞIMSIZ TV’de Genel Yayın Yönetmeni Ali Baturay ile Köşe Yazarı Emin Akkor’un hazırlayıp sunduğu “EMPATİ” programına konuk olan Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Ozan Elmalı, Bekirpaşa Lisesi başta olmak üzere Oğuz Veli Ortaokulu, Anafartalar Lisesi ve Canbulat Özgürlük Ortaokulu’ndaki yabancı öğrenci sayısının fazlalığına dikkat çekti. Elmalı, Bekirpaşa Lisesi’nde 700 öğrenciden 200’ünün Türkçe bilmediğine dikkat çekerek öğrencilerin çoğunun Rus, Kazak, İranlı olduğunu belirtti. “Farklı öğrenci kesimleri kendi içlerinde iletişim kuruyor. Bu da çeteleşme, gruplaşma ve ayrıştırma gibi sorunları getiriyor. Şakalar da kültürden kültüre farklılık arz ettiğinden çocuklar arasında sorun yaşanabiliyor. Bu sorun 4 senedir var” dedi. Yabancı öğrencilerin derslerde hiçbir şey anlamadığına da işaret eden Elmalı, bu sorunun nasıl çözülebileceğinin konuşulması gerektiğini vurguladı. Elmalı, orta eğitime 300’ün üzerinde depremzede öğrencinin de kayıt yaptırdığını belirterek deprem sonrasındaki sürecin kolay olmadığını, rehber öğretmenlerin zorlandığını bu nedenle konunun daha bilimsel ele alınması gerektiğini söyledi. Elmalı: Okullarda yıllardır sorun yaşanıyor Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Ozan Elmalı, okulların elverişsiz durumunu yıllardır anlatmaya çalıştıklarını belirterek okulların ihmal edildiğini ve istenilen dönütün alınamadığını ifade etti. Okul binalarındaki sorunlarla ilgili ortada bir gerçeğin bulunduğuna işaret eden Elmalı, sorunun çözümü için fotoğraflar paylaştıklarını ancak bu hassasiyetin deprem felaketinin ardından ortaya çıktığını vurguladı. Elmalı, bundan sonraki süreçte okullarla ilgili ileri tetkiklerin ortaya konması gerektiğine dikkat çekerek, genel olarak birçok okulda sorun olduğunu, bunun nasıl çözülebileceği noktasında adım atılması gerektiğini söyledi. Okullara yönelik kısa ve uzun vadeli planların yapılması gerektiği üzerinde duran Elmalı, ileri tetkiklerin, bilimsel raporların sonucunda söz konusu binaların güçlendirilmesi mi yoksa yıkılması mı gerektiğinin anlaşılacağının altını çizdi. “Çocuklar 20 gün okula gönderilmedi, çadır eğitime geçildi” Elmalı, Namık Kemal Lisesi’nin ana binasının durumuyla ilgili Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin raporu olduğunu belirtti. Namık Kemal Lisesi’nde ders sırasında tavanın çöktüğünü anımsatan Elmalı, okul binasında yıpranma ve izolasyon sıkıntısının gözle görülür durumda olmasının ardından velilerin çocuklarını okula göndermediğini hatırlattı. Elmalı, Namık Kemal Lisesi öğrencilerinin 20 gün okula gönderilmediğini, velilerin haklı taleplerinin ortada durduğunu dile getirerek, bu durumun da çocukların eğitim ve sosyal gelişimine zarar verdiğini ifade etti. Tüm bu gelişmelerin ardından Milli Eğitim Bakanlığı’nın adım atmak zorunda kaldığına işaret eden Elmalı, alternatif çözümlerin de elverişli olmaması nedeniyle çadırda eğitime başlandığını söyledi. Elmalı, bu süreçte çevrimiçi eğitim, çadırda eğitim ve Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde (DAÜ) eğitim gibi alternatiflerin söz konusu olduğuna dikkat çekerek, DAÜ’nün üniversite ortamı olduğunu, çevresel güvenlik sorunlarının bulunduğunu anlattı. Dr. Fazıl Küçük Endüstri Meslek Lisesi öğrencilerinin bir kısmının DAÜ’de ders yaptığını belirten Elmalı, öğrencilerin başına bir şey gelmemesi için öğretmenlerin sınır nöbeti gibi nöbet tuttuğuna vurgu yaptı. Elmalı, öğrencilerin pandemi döneminde de okuldan uzak kaldığını, okulun sadece bilgi alışverişini değil sosyalleşmeyi de sağladığını, çocukların orada anılar biriktirdiğini belirtti. Elmalı, burada da alternatifler içerisinde eğitimin çadırlarda devam ettiğini dile getirdi. “Yonpaş Metin Derinel Lisesi’nin eksiklikleri var ama kötünün iyisi” KTOEÖS Başkanı Elmalı, Yonpaş Metin Derinel Lisesi’nin tamamlandığını ve Namık Kemal Lisesi öğrencilerinin burada eğitim görmeye başladığını belirterek, okul için 15 prefabrik sınıf yapıldığını kaydetti. Okuldaki çalışmaların tamamlanmasında birçok kişinin insanüstü emeğinin bulunduğunu dile getiren Elmalı, sınıfların temiz olduğunu ancak okulun olmasının gereklerini henüz taşımadığını ifade etti. Elmalı, okulun etrafında yeşillendirme olmadığına, çıplak bir vaziyette durduğuna işaret ederek, okulun eksiklikleri olduğu ancak öğrencilerin çevrimiçi eğitimden okula geçiş yaptığını söyledi. Sınıflara klima yerleştirilmesi için de ihaleye çıkıldığını belirten Elmalı, çocukların okula dönmesinin sağlandığını, kötünün iyisi durumunda olduğunu ancak bunun uzun soluklu bir maraton olduğunu vurguladı. “Bu sorunların görmezden gelinmesi daha acı tablolara neden olabilir” Elmalı, kamu binalarının tamamı, özellikle de okul ve hastaneler için hassasiyet gösterilmesi gerektiğini belirterek, bu konuda plan ve stratejiye ihtiyaç duyulduğunu, ileri tetkik raporlarının çıkmasının ardından işin içine bütçenin de gireceğini kaydetti. Okullar için 2 milyar TL’ye ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Elmalı, kaynak arayışına girildiğinde bu paranın bulunabileceğini ifade etti. Elmalı, bu sorunların görmezden gelinmesinin daha acı tablolara neden olabileceğine işaret ederek sonucun bilindiğini ancak okulları bu duruma getiren sürecin de ortaya çıkarılması gerektiğini vurguladı. Artık bir yol ayrımında olunduğuna dikkat çeken Elmalı, bu yapının ve anlayışın sürdürülebilir olmadığının altını çizdi. Elmalı, şöyle devam etti: “Bazı şeylerin değiştirilmesinin zamanı geldi. Bazı sorunları nasıl düzeltebiliriz diye ortaya koyma zamanıdır. Sadece yakınıyoruz. Kişilerin ‘Ben bunu yapacağım’ ya da ‘Bunu yapmadım, bu noktada eksiğim’ demeli. Böyle olunca kaybediyoruz. Belli anlayışları ortaya koyalım. Örnek gösterdiğimiz ülkeler arasında Finlandiya var. Finlandiya da 100 yıl önce bizim gerçeklerimizi konuşuyordu, aynı sorunu yaşıyordu. Finlandiya’da böyle bir gelişme olduysa bizde de olabilir. Bir sorunu toptan çözeceğimizi düşünmemeliyiz. Önce iyileştirme yapılır, iyileştirme sonucunda bir noktaya gelinir. Dünyada buluşlar da böyle yapıyor. Aşamalı olarak gerçekleştiriliyor, bir anda değil. Umutsuzluğa kapılmıyorum. Dönüşüm olacak, takipçisi olacağız”. “Öğrenciler Türkçe bilmiyor, kendi aralarında çeteleşiyor” Elmalı, eğitimde yaşanan bir diğer sıkıntının öğrencilerin Türkçe bilmemesi olduğunu belirterek, özellikle Bekirpaşa Lisesi’nde 700 öğrencinin 200 civarının Türkçe bilmediğini kaydetti. Bekirpaşa Lisesi’nde Ruslar, Kazaklar, İranlılar gibi farklı öğrenci kesimlerinin kendi içlerinde iletişim kurduklarını dile getiren Elmalı, çeteleşme, gruplaşma ve ayrıştırma gibi sorunların yaşandığını ifade etti. Elmalı, hem öğrencilerin eğitim görmesinde hem de öğrenciler arası iletişimde sorun yaşanmakta olduğuna işaret ederek, şakaların da kültürden kültüre farklılık arz etmesinden dolayı çocuklar arasında sorun yaşanabileceğini söyledi. Bu sorunun 4 senedir yaşanmakta olduğunu ve gittikçe büyümeye devam ettiğine dikkat çeken Elmalı, bu konuda tedbirin bulunmadığını anlattı. Elmalı, başka ülkelerde bölüme geçebilmek için önce dil yeterlilik sınavının yapıldığını ve hazırlık sınıflarının bulunduğunu bildirerek, aynı sistemin ülkemizde de olması gerektiğini söyledi. Yabancı öğrenciler derslerde hiçbir şey anlamadığı için sıkıntı yaşarken, öte yandan sıkılıp kendi aralarında konuşmaya başlayarak diğer öğrencilerin öğrenimini de etkilediğini söyleyen Elmalı, bu sorunun nasıl çözülebileceğinin konuşulması gerektiğini vurguladı. Elmalı, dil sorunun Bekirpaşa Lisesi başta olmak üzere Oğuz Veli Ortaokulu, Anafartalar Lisesi ve Canbulat Özgürlük Ortaokulu gibi yerlerde yaşanmakta olduğu üzerinde durarak, geçtiğimiz dönemlerde seviye tespit sınavı yaptıklarını ancak bu konuda hiçbir adım atılmadığını söyledi. Elmalı, “Ne zaman hadise olacak o zaman adım atılır. Bu da kötü bir alışkanlık” dedi. “Okullardaki öğretmen eksikliği sorunu aşıldı” KTOEÖS Başkanı Ozan Elmalı, her yıl gerçekleştirilen öğretmenlik sınavlarının ardından okullarda öğretmen eksikliğinin yaşandığını anımsatarak, sınav tarihlerinin okulun açılacağı döneme denk gelmesi nedeniyle öğretmenlerin okula gidemeyeceğini kaydetti. Bu sorunun önüne geçilmesi için Kamu Hizmetleri Komisyonu (KHK) ile iletişime geçtiklerini dile getiren Elmalı, okullarda öğretmen eksikliği yaşanmaması için sınavların doğru zamanda yapılmasını önerdiklerini ifade etti. Elmalı, KHK’ye 23 Mart’ta yazı yollayarak sınav takvimleriyle ilgili tarih belirttiklerine işaret ederek, bu girişimin ardından kendilerinin sunduğu takvimlerde sınavların yapıldığını ve bu sorunun aşıldığını vurguladı. “Depremzede öğrenciler bilimsel bir şekilde ele alınmalı” Orta eğitim kurumlarında 300’ün üzerinde depremzede öğrencinin kayıt olduğunu belirten Elmalı, eşit bir dağıtımın olmadığını kaydetti. Elmalı, çocuklar okula gittikten sonra rehber öğretmenlerinin devreye girdiğini dile getirerek, mevcut sistemde her 250 öğrenciye bir rehber öğretmeninin düştüğünü ifade etti. Bir rehber öğretmeniyle yaptıkları görüşmede öğretmenin çok zorlandığını söylediğini anlatan Elmalı, deprem sonrasındaki sürecin kolay olmadığına ve ileri bir boyutta travma yaşayan öğrencilerin bulunduğuna işaret etti. Elmalı, bu konunun daha bilimsel ele alınması gerektiğini vurguladı.

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }