Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada; ‘Bütçe sonrası, trafik konusunu masaya yatırmayı’, ‘Trafik sorunlarının çözümünün yalnızca bir kurumun sorumluluğunda olmadığını’, “Karşılıklı suçlama yerine birlikte hareket ederek trafik konusunu masaya yatırmanın gerekliliğini’ ve ‘Kurumlar arası iş birliğinin hayati önem taşıdığını’ vurgulayarak tüm tarafları çözüm için sorumluluk almaya davet etti.
Arıklı’nın bu açıklaması trafikteki sorunlara çözüm üreten çağdaş ülkelerin gerçekleriyle örtüşmektedir. Yani trafik sadece ilgili bakanlığın uhdesinde çözülebilecek bir sorun olmayıp çok aktörlü, çok disiplinli ve çok faktörlü bir yapı içermektedir.
Öncelikle trafiğe methaldar olan tarafları düşündüğümüzde; konunun çok aktörlü ve çok disiplinli bir konu olduğu anlaşılmaktadır.
Trafik başta sürücüler olmak üzere yolcu, yaya, araç, trafik kuralları, trafik yoğunluğu, trafik levha ve ışıkları, sürücü eğitimi, araç muayenesi, yayaların bilinçlendirilmesi, hava şartları, yol ve kavşak niteliği ve kalitesi, trafik yoğunluğu ile yol/kavşak niteliği ve niceliğinin yeterliliği, hava koşulları, iklim değişikliğinin sürücü üzerindeki olası etkisi, farklı yetki ve sorumlulukta olan şehir içi ve dışındaki yollar ile seyir halindeki trafiğe beklenmedik şekilde müdahil olan canlı ve cansız unsurlar trafiğin ne derece çok aktörlü, çok disiplinli ve çok dinamik olduğunu göstermektedir.
Yukarıdan anlaşılacağı gibi; KKTC’de trafiğe sürdürülebilir bir çözüm bulabilmek için tüm paydaşların sorumluluk aldığı, uzmanlık ve liyakatin olmazsa olmaz olduğu ve hükümetler değişse dahi trafik yönetimindeki istikrarın bozulmadığı bir yapıya behemehal ihtiyacımız bulunmaktadır. Bu çerçevede, Sayın Arıklı’nın seferberlik çağrısı gerekli vizyonun ortaya konması açısından fevkalade memnuniyet vericidir.
Trafikte sürdürülebilir bir çözüm için amiyane tabirle Amerika’yı tekrar keşfetmeye hiç gerek yoktur. Şöyle ki, dünyada trafikte en büyük başarıyı sağlayan ülkelerin başında “Vizyon 0” stratejisi ile İsveç gelmektedir.
Vizyon Sıfır ilk kez 1997 yılında İsveç'te ulusal yol politikası olarak uygulamaya konmuştur. Vizyon Sıfır, yol güvenliğine sistematik bir yaklaşım benimseyerek trafikle ilgili ölümleri ve ciddi yaralanmaları sona erdirmek için küresel bir harekettir. Bu stratejinin öncülü, yol ölümlerinin ve yaralanmalarının kabul edilemez ve önlenebilir olduğudur. Ulaşım sisteminde yer alan herkes (mühendislerden planlamacılara, kanun koyuculardan polis memurlarına kadar) insan hatasının ciddi veya ölümcül sonuçlara yol açmasına izin vermeyen bir yol sistemi tasarlamak için yol kullanıcılarıyla birlikte sorumluluğu paylaşmaktadır. Güvenli Sistem'in entegre eylem alanları, herkes için güvenliği artırırken aynı zamanda daha sağlıklı, daha eşitlikçi ve daha sürdürülebilir topluluklar oluşturan bir hareketlilik ağı oluşturmaya yardımcı olur. Kapsamlı hız yönetimi ve güvenli sokak tasarımına öncelik vermenin yanı sıra, kaza riskini azaltmaya yönelik diğer eylem alanları arasında, özel araçlara bağımlılığı azaltmak ve herkes için güvenli, düşük karbonlu, aktif ve erişilebilir ulaşımı teşvik etmek için proaktif arazi kullanımı ve hareketlilik planlaması ile toplu taşıma iyileştirmeleri yer alır. Bu alanların hepsi, uygulama, araç güvenliği, acil durum müdahalesi ve eğitim gibi bir yol güvenliği stratejisinin daha geleneksel özelliklerini tamamlar (https://visionzerochallenge.org/vision-zero).
Özellikle Avrupa’daki istatistiklere bakıldığı zaman İsveç, İsviçre, Norveç ve İzlanda’nın trafikte en düşük ölümlü kaza oranına sahip oldukları ortaya çıkmaktadır (https://transport.ec.europa.eu/news-events/news/2023-figures-show-stalling-progress-reducing-road-fatalities-too-many-countries-2024-03-08_en) Öte yandan, Bulgaristan, Romanya, Letonya ve Hırvatistan’da en yüksek ölümlü kaza oranları bulunmaktadır.
KKTC’de 2023 yılında trafikte 34 kişi hayatını kaybederken 2024 yılı sonunda bu rakam halen 50 civarındadır. Bu durumda KKTC’de açıklanan resmi nüfus istatistikleri dikkate aldığında; 1 Milyon kişi başına ölüm sayısı 100 civarında hesaplanmakta olup KKTC ’deyi maalesef liste başı yapmaktadır.
Sonuç olarak; KKTC’de trafikte sürdürülebilir bir yapı için paydaşların ortak sorumluluk almasına yönelik Arıklı’nın seferberlik çağrısını önemsediğimi, siyasi polemik malzemesi yapılmaması gerektiğini ve bir akademisyen olarak bu yönde katkı koymaya hazır olduğumu ifade etmek isterim.