Aman dikkat! Asgari ücrette yeni yöntem sömürüye yol açabilir

Abone Ol

Geçtiğimiz hafta belki de tarihte ilk kez olarak asgari ücret komisyonuna dahil olan taraflar oybirliği ile uzlaşarak asgari ücreti belirlediler ve hayat pahalılığının üzerinde az da olsa çalışana refah payı verdiler.  Bu uzlaşıda hükümet kanadı ise elini taşın altına koyarak sosyal güvenlik primlerine yaptığı katkı payını artırma kararı aldı.

Yeni asgari ücretin açıklanması sırasında asgari ücretin daha güncel olması ve günü yakalayabilmesi konusunda görüş birliği olduğunu belirten Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, ilerleyen günlerde asgari ücret masasını yeniden toplayarak, yöntemleri ele alacaklarını açıkladı.

Asgari ücretle ilgili kilit soru hiç kuşkusuz iyi ve sağlam bir sistemin nasıl kurulacağı ve işletileceğidir. Zira asgari ücretten dünya çapında etkilenen çok sayıda işçinin olması ve kötü yönetim risklerinden dolayı bu soru olağanüstü öneme haizdir. Dikkatlice tasarlanmış asgari ücret politikaları ekonomiye çok az zarar vererek veya hiç zarar vermeden sosyal adaleti teşvik etmesine rağmen geçmiş deneyimler de göstermektedir ki; yanlış/kötü yönetim olumsuz ekonomik ve sosyal sonuçlara yol açabilmektedir. Dolayısıyla, asgari ücret belirlenirken dengeli bir yaklaşım sergilenmelidir. Çünkü asgari ücret hem faydaları hem de maliyetleri olan yeniden dağıtım aracıdır  (Freeman R. “The Minimum Wage as a Redistributive Tool”, The Economic Journal: Policy Forum: Economic Aspects of Minimum Wages (The Royal Economic Society). 1996;106 (436) :639-649).

Asgari ücretin yeterince yüksek ayarlanması halinde düşük ücretli çalışanların kazancını artırabilir ve “çalışan yoksulların” sayısını, cinsiyete dayalı ücret farkını ve genel ücret eşitsizliğini (veya artışını sınırlamak) azaltabilir. Asgari ücretler çok yüksek belirlenmesi durumunda ise ters etki yaratabilir. Şöyle ki, fiyat enflasyonuna neden olabilir, istihdama zarar verebilir ve küçük ve orta ölçekli işletmeler tarafından uygulanamaz hale gelebilir. ILO'nun 131 No'lu Sözleşmesinde dengeli bir yaklaşım yansıtılmaktadır. Bu sözleşme ile politika yapıcıların aşağıdaki iki hususu dikkate almaya çağrılmaktadır (https://www.ilo.org/wcmsp5/groups/public/---arabstates/---ro-beirut/documents/genericdocument/wcms_210608.pdf):

a)      İşçilerin ve ailelerinin ihtiyaçları çerçevesinde ülkedeki genel ücret düzeyi, yaşam maliyeti, sosyal güvenlik yardımları ve göreceli diğer sosyal grupların yaşam standartları dikkate alınmalı

b)      Ekonomik faktörler çerçevesinde ekonomik kalkınmanın gereksinimleri, verimlilik düzeyi ile yüksek bir istihdam düzeyine ulaşma ve bunu sürdürmek arzusu ile kararlılığı dikkate alınmalı

ILO’nun yukarıdaki uyarıları dikkate alındığında; KKTC gibi emek piyasasında arz talep dengesinin çalışanın aleyhine gerçekleştiği bir yapıda iktisadi dengeleri gözetmeden masa başında belirlenecek bir asgari ücret makro açıdan istihdamı olumsuz etkileyebilir, ülkedeki kayıt dışı ekonomi ve istihdamı meşrulaştırabilir ve en kötüsü küçük ve orta ölçekli işletmeler tarafından uygulanamaz hale gelebilir. Bu durumda genel olarak zararı faydasından çok olabilir.

Mevcut iktisadi gerçekler ve Kıbrıs Türk siyasetinin esareti altına girdiği Patronaj sitemi dikkate alındığında; KKTC’de asgari ücretlinin alım gücünü korumak ve sürdürülebilir kılmanın en rasyonel ve meşru yolu yasal değişiklikle siyasi müdahalenin sınırlandığı otomatik formülle asgari ücreti belirlemektir. Bu formül geçim endeksi, hayat pahalılığı oranı ve büyüme oranı gibi değişkenlerden oluşmalı ve mümkün olan en kısa dönemde otomatik olarak asgari ücret belirlenmelidir.

Yeni asgari ücret belirleme yöntemi tartışmalarında ilgili Bakanlığın ve Hükümetin uyanık olması gereken hayati bir konu bulunmaktadır. KKTC vatandaşı olmayanlara düşük asgari ücret verilmesi önerisi ILO tarafından da yasaklandığı ve ırkçı görülmesi üzerine aynı sinsi planla sektörel asgari ücret dillendirilmeye başlandı. Şöyle ki, sektörel asgari ücret önerisinde bulunanlar genelde belirli sektörlerde sadece yabancı uyrukluların çalıştığını varsaymakta ve/veya ima etmektedirler. Adil ticarete ve iş ahlakına sahip çıkanlar ile kurumsal yönetişimle çalışanların da duyarlılıklarını dikkate alan iş insanlarını tenzih etmekle beraber genelde art niyetli olarak ortaya atılan sektörel asgari ücret yabancı uyruklulara yönelik sömürünün ve insan hakları ihlalinin önünü açabilecektir.  Üstüne üstlük, bundan daha vahim olanı genelde birçok sektörde yer alan işletmeler Sosyal Sigortalar Dairesi ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın denetim zafiyetini fırsat bilerek daha düşük asgari ücret verebilmek için KKTC vatandaşlarını dahi olduğundan farklı sektörlerde gösterilebileceği bir çalışan/işçi sömürüsü ve zulüm dönemi başlayabilir. BİZDEN UYARMASI…

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }