İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 14 Mayıs seçimlerine ilişkin olarak ilk kez açıklama yaptı.
Düzenlediği basın toplantısında konuşan Akşener, "Kılıçdaroğlu'nun potansiyel seçmeni, sandığa gitmeyen, geçersiz oy atan ve Erdoğan'a oy vermeyen seçmen; Kılıçdaroğlu'na verilen oy düşüldükten sonra 12 milyondan fazla" dedi.
"Bu seçim, 0-0 ile başlayan ve bir referandum haline dönmesi gereken bir seçim" diyen Akşener, "Kılıçdaroğlu'nun 13. Cumhurbaşkanı seçilmesi için hepimiz en şiddetli şekilde, elimizden gelenin sonuna kadar çalışacağız. İlk turda tercihini Erdoğan'dan yana kullanan ya da Kılıçdaroğlu'ndan yana kullanmayan ama Erdoğan'a oy vermeyen vatandaşlarımızla görüşmeler yapacağım" diye konuştu.
Yoğun bir saha çalışmaları programı oluşturduklarını ifade eden Akşener şunları söyledi:
Millet İttifakı'nın adayının mutlaka kazanması gerektiğini ortaya koyan bir seçim oldu. Erdoğan'ın kazanması halinde hem Meclis hem ucube sistemin seçtirdiği partili cumhurbaşkanlığı sistemi bir daha Türkiye'de tartışılamaz bir hale gelir ve buna mutlaka mani olmalıyız. Meclis Cumhur İttifakı'nın bileşenlerinin olabilir ama daha da elzem halde Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı seçilmesi lazım ki bu ucube sistemin denge ve denetleme mekanizmasının oluşabilmesi için...
"Ya 'Suriyelileri gönderemeyiz' diyenleri ya da 'Göndereceğiz' diyen bizleri seçeceksiniz"
Seçmenlere seslenen Akşener şunları kaydetti:
Sadece kendiniz değil, özellikle İyi Parti olarak aileniz, dostlarınız, arkadaşlarınızın arkadaşlarını büyük bir çaba harcayarak sandığa götürüp Kılıçdaroğlu'na oy verdirin. 28 Mayıs'ta vereceğiniz kararla; ya seçim kazanmak uğruna kadınlara şiddeti, ölümü, tacizi, tecavüzü ve hatta sahiplendirilmeyi reva görenleri seçeceksiniz; ya da kadınların, çocukların gençlerin hakkını hukukunu koruyup iyileştirmek isteyenleri seçeceksiniz.
Ya; dün olduğu gibi milli bayramlarda Atatürkümüzün adını bile anmamak için her şeyi yapanları seçeceksiniz ya da her milli bayramı Atatürkümüzün adıyla, iziyle kutlayanları seçeceksiniz. Ya "Ne mutlu Türküm" demekten rahatsız, cumhuriyet değerlerimize gıcık olanları seçeceksiniz ya da "Varlığım Türk varlığına armağan olsun" diye ant içenleri seçeceksiniz. Ya 2019'da PKK'ya, 2023'te Hizbullah'a sırtını dayayanları seçeceksiniz ya da ülkemizde terörün gölgesini bile barındırmayacak olanları seçeceksiniz. Ya gücünü mafyalardan alanlardan, ya da gücünü yalnızca milletin iradesinden alanları seçeceksiniz. Ya "ensar" diye diye ülkemizi yol geçen hanına döndüren, vatandaşlığımızı pazarlayaları seçeceksiniz; ya da hududumuzu namus, nüfus cüzdanımızı tapu bilenleri seçeceksiniz. Ya "Suriyelileri gönderemeyiz" diyenleri seçeceksiniz ya da tüm oyunları bozarak, Avrupa'nın göçmen hendeği olmayı reddedenleri, sığınmacıları ülkelerine gönderecekleri seçeceksiniz.
Akşener 28 Mayıs'taki seçimle ilgili, "Ülkemizi devam eden bir yıkımın son halkasına mı bırakacağız, köprüden önce son çıkışla yeni bir yolun önünü mü açacağız?" diye konuştu.
Akşener sorularını yanıtladı
Akşener, açıklamaları sonrası basın mensuplarının sorularına yanıt verdi.
DEVA Partisi lideri Ali Babacan'ın "Cumhur İttifakı parlamenter sisteme geri dönüş konusunda 'Gelin beraber çalışalım' derse ona da hazırız" sözleri ile ilgili gelen soruya Akşener, "Bazen ne söylediğiniz değil, ne zaman söylediğiniz önemlidir" yanıtını verdi.
"Kılıçdaroğlu’nun Oğan ile görüşmesine hiçbir itirazım yok, istediği görevleri verebilir"
ATA İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan ile ilgili bir soruya ise Akşener şu yanıtı verdi:
Ben görüşme yapmadım. Kılıçdaroğlu'nu aday olarak gösterdik biz ve arkasındayız. Seçim gününe kadar da elimizden ne geliyorsa yapacağız. Kendisine, sayın Oğan ve bir başka arkadaşımız dahil olmak üzere, İnce de dahil, her türlü görüşme yetkisi, talepleri varsa o talepleri yerine getirme yetkisini genel başkanlar olarak kendisine verdik. Bu görüşmeleri Kılıçdaroğlu yönetiyor o yüzden. Arzu ettikleri her türlü görevlendirmeyi talebi yerine getirebilir.
Cumhur İttifakı'nın açıklamaları ile ilgili ise Akşener, "Büyük iftiralara uğradık, o kadar ağır, yoğun iftiralar atıldı ki bazı vatandaşlarımız muhtemelen inandılar. Siyasetçi seçmeni anlamak zorundadır. Daha net, açık bir biçimde biz bu iftiralara maruz kaldık ama bunu hak etmedik, biz bu değiliz demek için... Süre çok az. Ben daha önce hem Sayın Kılıçdaroğlu'na hem kendi partime oy istemiştim. Şimdi ise sadece Sayın Kılıçdaroğlu'na oy istiyorum. Bu sefer işimiz daha kolay, büyük iftiralara uğradık, doğru anlatırsak daha iyi sonuç alırız" dedi.