Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, adına hükümet diyen yapının, emekçinin cebine el attığına dikkat çekti ve “Hükümet, vizyon sahibi değil. Herhangi bir programı yok. Toplumun büyük bir çoğunluğu eziliyor, umutsuzluğa düşüyor” ifadelerini kullandı. Kıbrıs Postası Web TV’de Ulaş Barış’ın sorularını yanıtlayan CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy, gündeme ve Kıbrıs konusuna ilişkin açıklamalarda bulundu.
“İnsanlar var olun durumu mutsuzluk kaynağı görüyor”
Hükümetin kendi içinde bütünlüğü kaybettiğine dikkat çeken Akansoy, “UBP de parti olarak kendi bütünlüğü kaybetti. Bütünlük olmadığı için parti başkanı, genel sekreter olmayan biri de parti adına konuşabiliyor. Acayip bir hırsla kendi içlerinde hesaplaşmaya çalışıyorlar, bu durum elbette sürdürülemez” dedi. Erken seçimden başka bir çare olmadığını vurgulayan Akansoy, toplumda umutsuzluk ve çaresizliğinin panzehiri, tüm toplumu kucaklayan alternatif bir programla erken seçime gitmek olduğunun altını çizdi.
Akansoy, “İnsanlarımız var olan durumu mutsuzluk kaynağı olarak görüyorlar. Bu ortamda yaşayabilmek büyük bir marifet haline geldi.” diye konuştu. “Hangi toplumsal kesimi gözeterek çalışma yapıyorlar?” diye soran Akansoy, adına hükümet diyen yapının, emekçinin cebine el attığını belirtti. Kamu çalışanlarının da ciddi anlamda gerileme içerisinde olduğunun altını çizen Akansoy, “Şu anda toplumun yüzde 90 kesimi hükümet icraatlarından kaybediyor, geleceğini göremiyor, geriye yüzde 10’luk bir kesim kalıyor. Hükümet, yüzde 10’a çalışıyor. Bunlar statükodan beslenen çok küçük bir azınlık” dedi. Asım Akansoy, “Hükümet, vizyon sahibi değil. Herhangi bir programı yok. Tüm yapılanlardan toplumun çok büyük bir çoğunluğu eziliyor, umutsuzluğa düşüyor” ifadelerini kullandı.
“Liyakat kalmadı”
“Dar bir kesim ise daha da zenginleşiyor, CMIRS kamuoyu araştırmasının verileri bunu açıkça gösteriyor.” diyen Akansoy, ülkede büyük bir gelir eşitsizliği olduğunu, orta sınıfın fakirleştiğini, sadece alınan ücret ve maaş miktarları değil, bunların alım gücü düzeyine bakmak gerektiğini belirtti. Kurumların zayıfladığını, liyakat kalmadığını sözlerine ekledi.
Akansoy, “Müsteşar, müdür değişerek bir yere varılamaz, balık baştan kokar. Hükümet bir bütün olarak topluma güven vermiyorsa, istediğiniz kadar müsteşar değiştirin bir şey olmaz” dedi.
Erhan Arıklı’nın hükümetten çekilebileceğini düşünmediğini ifade eden Akansoy, “Erhan Bey orada bulunmaya mahkumdur. Asıl problem YDP’den çok UBP içindeki muhaliflerden kaynaklandığı görülüyor” dedi.
Kıbrıs sorunuyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Akansoy, Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu politikayı eleştirdi ve dünyada KKTC’nin tanınması gibi bir alternatifin bulunmadığını vurguladı.
“Kıbrıs sorunu iç siyasi unsurlar, uluslararası dinamikler veya ikisinin etkileşimi ile ilerleyecekse, mutlaka varılan mutabakatlar gözetilecektir” diyen Akansoy, Kıbrıs sorununun çözümünün, karşılıklı kabul edilebilirliğe dayalı olduğunun altını çizdi.
“Yeni geçiş noktalarının açılması, eşittir güven artırıcı önlemler” diyen Akansoy, yeni geçiş noktalarının açılmasının, mevcut statükoyu kemikleştirmek olmadığını vurguladı. Kapıların işbirliği kapsamında değil, güven artırıcı önlemler kapsamında açıldığını kaydeden Akansoy, “Günün sonunda iki devletli yaklaşım kabul görmez. BMGK kararları nettir” dedi.
“Sayın Tatar’ın vizyonu gerçekliğe uygun değil”
Bu kararlar dışına çıkılması durumunda çözüm olamayacağını vurgulayan Akansoy, “Gayri resmi bir toplantıda, her iki taraf da eteğindeki taşları dökecek olsa dahi oradaki tavırlar nasıl olacak, nasıl şekillenecek?” diye sordu.
“Gerçekler ortada ve buna göre hareket etmek gerekiyor. Federasyon en çağdaş, en eşitlikçi, en insani çözüm modelidir” diye konuşan Akansoy, toplumun da sorunun çözümünün nerede olduğunu bildiğini belirtti.
“Sayın Tatar’ın vizyonu bugünün gerçekliğine uygun değildir, eskidir ve çoktan kullanma tarihi geçmiştir” diyen Akansoy, Kıbrıs sorunundaki gerçeklikleri, Kıbrıs Türk solu ile Kıbrıs Rum solunun çok iyi değerlendirmesi gerektiğine dikkat çekti.
“Kıbrıs’taki solun biraz daha proaktif olması ve özne pozisyonunu alması lazım” diyen Akansoy, iradenin önemine dikkat çekti.
Asım Akansoy, “CTP gerek Cumhurbaşkanlığında gerekse hükümet içerisinde toplumun demokrasi güçlerini kucaklamak gerektiğini söylüyor” ifadelerini kullandı.
TDP ile iyi ilişkilerinin olduğunu söyleyen Akansoyi “Sol paydaşlarla diyalog içerisindeyiz. TDP özelinde, resmi ve gayri resmi olarak diyaloglarımız vardır. Umut ederim ki TDP parlamentoda yerini alır. Cumhurbaşkanlığı meselesini de konuşacağız. Bu konuda bir sıkıntı olacağını düşünmem. Tufan Erhürman bu ülkede adil bir çözüm isteyen, onurlu bir yaşam isteyen herkesin adayı olacak” diye ekledi.