Ortak basın açıklaması
Din İşleri Başkanı olarak Türkiye’den atanan Ahmet Ünsal’ın insan haklarını yok sayan toplumumuzun çağdaş, laik ve demokratik yaşam şekline müdahale eden sözlerinin basına yansımasının üzerinden iki hafta gibi bir süre geçmiştir. Bu süreç içerisinde toplumumuzun çok farklı kesimlerinden yükselen itirazlara ve “görevden alma” talebine karışlık Bakanlar Kurulu, Ahmet Ünsal ile ilgili soruşturma başlatıldığını duyurmuş ancak daha sonra böyle bir soruşturmanın söz konuş olmadığı aynı kabinenin bir bakanı tarafından açıklanmıştır. Devlet yetkililerinin toplumla dalga geçercesine tutarsız söylemleri, bu konuda adım atmaya yetkili ol(a)madıklarının da göstergesidir. Ahmet Ünsal’ı görevden alma yetkilerini suiistimal ederek, Anayasa ve Milli Eğitim Yasası başta olmak üzere yasalarımızı yok sayarak ortaya koymuş olduğu gerici faaliyetleri hiç bir şey olmamış gibi devam ettirmektedir. Kamuoyu önünde açıkça yalan söylediği ifşa olan Ahmet Ünsal’ın istismar ettiği Din İşleri Başkanlığı’na devam etmesine çocuklarımızın laik ve eşitlikçi eğitim hakkının “din sömürü” üzerinden suiistimal edilmesine ve kadınlara yönelik ayrımcı faaliyetlerin sürmesine sessiz kalınması kabul edilebilir değildir. Ahmet Ünsal yanında Vakıflar İdaresi ve dışarıdan finanse edilen dernekler aracılığıyla modern hukuk sistemimize, laik anayasal düzenlememize ve eşitlikçi toplum anlayışımıza yönelik din sömürü üzerinden yapılan saldırılar ülkemize dayatılan toplum mühendisliğinin bir parçasıdır.
Toplumumuzun çağdaş, demokratik ve laik yapısına yönelik saldırılara karşı direnen örgütler ve bireyler olarak bizlere dayatılan muhafazarkarlılaştırma politikalarına “Dur” demek için yan yanan ve dayanışma içinde mücadeleye devam ediyoruz. Ülkemizde yaşayan her bireyin dili, dini, etnik kökeni, sınıfı, cinsiyeti, ya da cinsel yönelimi dolayısıyla ayrımcılığa maruz kalmadan yaşamasını savunan bizler, talep ve önerilerimizin hayat bulması için mücadele etmeye kararlıyız.
-Din İşleri Başkanı Ahmet Ünsal derhal görevden alınmalı, Anayasal düzenlememizi tehdit eden faaliyetlerinden ötürü kendisine verilen istisnai vatandaşlık iptal edilmelidir
-Eğitim Bakanlığı gereken denetimleri yaparak, çocukların maruz bırakıldığı istismarı engellemeli ve Milli Eğitim Yasası’na aykırı faaliyet gösteren yapılanmalara müdahale etmelidir
-Okulllardaki din dersleri farklı din ve inançları içermeli, felsefi ve bilimsel şekilde hazırlanmalıdır. Bu dersler okullarda sosyoloji ve felsefe öğretmenleri tarafından verilmelidir
-İnsan haklarına ve toplumsal cinsiyet eşitliğine dair dersler müfredata dahil edilmeli, ilkokuldan başlayarak cinsiyetçi ve ayrımcı ifadeler ders kitaplarından çıkarılmalıdır.
-Hem Vakıflar İdaresi’nin hem de Din İşleri Başkanlığı’nın yapısı ve yasal dayanağı yeniden gözden geçirilerek devlet eliyle topluma tek bir din ve inanç dayatılmamalıdır.
-Sağlıkta, eğitimde ve sosyal hizmetlerde yaşanan sorunlar ortada iken, Din İşlerine ayrılan bütçenin büyük bir kısmı söz konusu alanlardaki sorunları çözmek için kullanılmalıdır.
Destek belirten örgütlerse şöyle:
Alevi Kültür Merkezi, Bağımsızlık Yolu, Baraka Kültür Merkezi, Barış Derneği, Basın-Sen, Biyologlar Derneği, BKP, CTP Kadın Örgütü,
DAÜ-SEN,
DAÜ-Bir-Sen, Girne Düşünce Derneği, Güç-Sen, İnsan Hakları Platformu, Kadın Eğitimi Kolektifi, Kamusen, Kıbrıs Alevi Kültür Vakfı, Kıbrıs Sanatçı ve Yazarlar Birliği, Kıbrıs Türk Barolar Birliği, Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği, Kıbrıs Türk Güzellik Uzmanları Birliği, Kıbrıs Türk Kuaförler Birliği, Kıbrıs Türk Kütüphaneciler Derneği, Kıbrıs Türk Mühendis Ve Mimar Odaları Birliği, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, Kıbrıs Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği, Kıbrıs Türk İnsan Hakları Vakfı, KTAMS, KTOEÖS, KTÖS, Kuir Kıbrıs Derneği, Lefkoşa Başkent Lions Kulübü Derneği, Mağusa Kadın Merkezi Derneği, Mağusa Kültür Derneği, Mülteci Hakları Derneği, Sivil Toplum İnisiyatifi Derneği, Sol Hareket, TDP, Vakıflar ve Din İşleri Dairesi Emekliler Derneği, Yeşil Barış Hareketi, YKP