Kıbrıslı Yazar Dr. Abdullah Korkmazhan’nın 2021 yılında Kıbrıs’ta yayınladığı “Bir Tarafı Uçurum Bir Tarafı Ateş, Kıbrıslıtürk toplumunda ilk sol hareketler, ilk ve ikinci kuşak Kıbrıslıtürk solcular 1919-1965” başlıklı ikinci kitabı Türkiye’de yayımlandı.
“Kıbrıslıtürk solcular ve Sol Hareketler 1919-1965” başlığı ve yeni tasarım ile Ankara’da Koyusiyah Kitap Yayınevi tarafından basılan kitap, Türkiye’deki dijital kitap platformlarında da satışa sunuldu.
1919-1965 tarihleri arasındaki Kıbrıs solu, Kıbrıslıürk toplumundaki ilk sol hareketler ile ilk ve ikinci kuşak Kıbrıslıtürk solcuları ele alan önemli bir siyasi tarih çalışması olan kitap, özellikle Kıbrıslıtürk siyasi tarihine ışık tutuyor.
Kitabın sunuş kısmı şu şekilde;
“Kıbrıs sorununun oluşumu ve nedenleri üzerine yapılan birçok çalışma ve tartışmada, Anglo-Amerikan emperyalizminin Ada’yı denetim altında tutmak için uyguladığı sistemli böl-yönet politikası, toplumlararası çelişkileri derinleştirip, çatışmaları körüklediği gerçeği, doğrudan ve dolaylı müdahaleleri ve her iki taraftaki milliyetçi egemenlerin sorunun kökenindeki yıkıcı rolü genellikle ya gizlenmekte ya da yok sayılmaktadır.
Kıbrıs sorununun dış boyutundan, emperyalist güçlerin küresel/bölgesel çıkar ve paylaşım kavgasından arındırılması, yalnızca toplumlararası çatışmaya ve etnik çatışmaya indirgenmesi veya esasen bir Türk-Yunan düşmanlığı/çatışması şeklinde sunulması karşılaşılan genel bir resmi tarih anlatısıdır.
Kıbrıs, bir yandan Kıbrıslı Rum toplumu içersindeki Enosis çabalarının, bir yandan da Kıbrıslı Türk toplumu içerisindeki Taksimci ve ayrılıkçı kesimlerin çabalarının ve emperyalizmin hem bu çabaları kışkırtarak hemde bunlardan yararlanarak geliştirip uyguladığı komploları sonucu trajik dönemlerden geçerek ikiye böldürtülmüştür ve Anglo-Amerikan emperyalizminin denetimi altına sokulmuştur.
Kıbrıs’ın her iki tarafında kurgulanan resmi tarih anlatımlarında da bu tarihsel gerçek yok sayılmaktadır. Zira toplumların haklı davası ve ulusal varoluş mücadeleleri üzerinden kurgulanan, ortak geçmiş ve sosyo-kültürel etkileşimlerini yok sayan, yalana, tahrifata, karşı tarafı ötekileştirip, düşmanlaştırmaya dayalı uydurma bir tarih anlatımında, emperyalizmin böl-yönet politikalarına, müdahalelerine ve her iki taraftaki milliyetçi egemenlerin yıkıcı rolüne değinmek kendi ayağına kurşun sıkmak olurdu.
Kıbrıslı Türk, Kıbrıslı Rum, Ermeni, Maronit ve Latin, tüm Kıbrıs işçi sınıfının ve Kıbrıs sol hareketinin birliği, ortak mücadelesi ve ortak kazanımları olgusu resmi tarih anlatısının yok saydığı bir diğer önemli konudur.
Kıbrıs’ta toplumlar arasındaki tarihsel, etnik ve diğer farklılıklar ve çelişkilere rağmen, Kıbrıs işçi sınıfının ve Kıbrıs sol hareketinin teorik ve pratik bütünlüğü olan oldukça önemli ortak mücadele tarihi ve deneyimleri bulunmaktadır. Kıbrıslı işçiler ve solcular tarlalarda, çiftliklerde, limanlarda, madenlerde, inşaatlarda ve birçok iş alanında, etnik temelde değil, sınıfsal temelde ortak örgütlenme ve mücadele içerisinde birlikte yer almıştır. Türk, Rum veya İngiliz toprak sahiplerine, işverenlere, tefecilere ve tüccarlara, emperyalizme ve milliyetçiliğe karşı birlikte örgütlü mücadele yürütmüşlerdir.
Bu kitap sol mücadele açısından bu tarihsel zenginliği ele almakta ve esas olarak ilk ve ikinci kuşak Kıbrıslı Türk solcuların mücadelesini ve yaşadıklarını incelemektedir.
Resmi tarih anlatısının aksine Kıbrıslı Türk solcular, Kıbrıs’ta oluşan ilk köylü ve işçi birlikleri içerisinde, ilk sol hareketler ve siyasi partiler de aktif görevler üstlenmişlerdir. Bir çok teorik yayın üretmişler ve örgütlü mücadele ile emeğin kurtuluşu ve Kıbrıs’ın bağımsızlığı için zorlu bir mücadele yürütmüşlerdir.
Bu kitaba adını veren Derviş Ali Kavazoğlu’nun sözleri ile “Bir Tarafı Uçurum Bir Tarafı Ateş” olan çok zor ve ağır koşullarda, her dönem karşılaştıkları baskı, tehdit ve cinayetler ile susturulma çabaları karşısında, inat ve ısrarla mücadeleyi yeniden ve yeniden örmüşlerdir. Onlar modern zamanların Kıbrıslı Sisifoslarıdır.
Bu çalışmanın amacı, kurguya ve yalana dayalı resmi tarihin toplumsal bellekte yarattığı tahribatı bir nebze gidermek, Kıbrıs solu ile ilk ve ikinci kuşak Kıbrıslı Türk solcuların ortak mücadele tarihi ve deneyimlerini, özellikle genç kuşaklara aktarmaktır.
Bu çalışmayı, büyük bedeller ödeyen, hunharca katledilen, baskı ve tehditler nedeniyle yurdunu terk etmek zorunda kalan, ancak susmayan, geri adım atmayan ve bizlere önemli bir mücadele mirası devreden ilk ve ikinci kuşak Kıbrıslı Türk solculara ithaf ediyorum. Anıları önünde saygı ile eğiliyorum.”