Amerikalıların, Ankara ve Atina’ya, ilişkilerini yavaş yavaş normalleştirmek üzere, Kıbrıs sorununun da aralarında bulunduğu anlaşmazlıklarını “paketlemeri” (paket haline getirmeleri) için kapsamlı bir diyaloğa girmeleri konusunda ağır baskı yaptığı öne sürüldü. Fileleftheros edindiği bilgilere dayanarak, “ABD’nin ‘Sakin Sular’ İçin Yol Haritası” başlığıyla manşete çektiği, “ABD Lütfuyla Paketleme Mantığı” başlığıyla iç sayfasında detaylandırdığı haberinde, Washington’un Ege ve Doğu Akdeniz’de gerilimi düşürmek ve Türk-Yunan ilişkilerinin normalleşmesi için ‘uygun şartları’ oluşturmakta olduğunu yazdı. Haberde, Amerika’nın, gerek Türk-Yunan meseleleri, gerekse –bir aşamada- Kıbrıs sorunuyla ilgili kapsamlı bir diyalog istediğini, bölgeyi kontrol etme planlamasının kesintisiz ilerlemesi için bölgede gerilim, tepki ve kriz olmaması gerektiğinden Türk-Yunan meseleleri, enerji ve Kıbrıs sorununu da içeren bu paketleme inisiyatifini öne çıkardığı kaydedildi. Bu inisiyatifin aşama-aşama yürütüldüğü ve ilk işaretlerinin alındığını yazan gazete, bunun, müdahil tarafların önüne dikenli zor konular da konulduğunda inisiyatifin ilerleyeceği anlamına gelmediğini kaydetti. ABD’nin bulunacak çözümlerin içeriğiyle değil “baş ağrısından” kurtulmakla ilgilendiğini, çözüm içeriklerini taraflara havale ettiğini belirtti. Gazete, Amerikan yol haritasının şu şekilde şekillenmekte olduğunu yazdı: “Amerikan lütfuyla Ağustos ayına kadar gerilimden kaçınılmasına dair gayriresmî bir moratoryum olmasında uzlaşıldı. O zamana kadar Yunanistan ve Türkiye’deki seçimlerin tamamlanacağı değerlendiriliyor. Ana hedef olumlu bir ortam oluşturulması için gerilim yaratacak eylemlerden kaçınılması. Bir yandan Ege’de ihlallerden kaçınılacak bir yandan da büyük askeri hava-deniz tatbikatları icra edilmemesi yönünde ortak karar var. Bu dönemde, düşük politik konuların görüşülmesinin hedeflendiği anlaşılıyor. Ankara’nın ev sahipliğinde kısa süre önce gerçekleştirilen Türkiye ile Yunanistan keşif görüşmelerinin son turunda bu oldu. Bu görüşmeler sırasında ekonomi ve ticaretle ilgili konular ele alındı, zorluklar olsa da çıkmaz görüntüsü verilmek istenmedi. Yıllardır iki ülkenin arasını açan zor meseleler Türkiye ve Yunanistan’daki seçimlerden sonra ele alınacak. Amerikalılar bu diyaloğun iki ülkenin hükümetlerinde kimin olduğuna bakılmaksızın yapılacağına işaret ediyor. Edinilen bilgilere göre Amerikalılar için Lahey mahkemesi yolu da açık. Kıbrıs sorunu şu anda bu büyük resmin içerisinde değil. Ancak bilgiler, danışmanlar düzeyinde bazı görüşmeler olduğu ve Türkiye’nin Ada’da iki devlet, Kıbrıslı Türklerin enerji konularına özlü erişimi ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin doğal zenginliklerinde rol sahibi olma taleplerini değiştirmek niyetinde görünmediği yönünde.” Gazeteye göre, Rum yönetimi, Yunanistan ve Türkiye’nin yaklaşımlarını yakından izliyor ve şu ana kadar bütün bu bileşenlerin Kıbrıs sorunuyla bağlantılı olduğuna dair bir görüntü edinmedi. Habere göre, Amerikalılar, aralarında Kıbrıs sorununun da bulunduğu zor meseleleri seçim sonrası döneme bırakıyor. Haberde, "Bu aşamada Washington’un dikkat ettiği şey, Doğu Akdeniz’de enerjiyle ilgili herhangi bir kriz çıkmamasıdır çünkü böyle bir şey planlarını ‘havaya uçurur’. ABD ‘sakin sular’ politikasına yatırım yapıyor. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken kısa süre önce gerçekleştirdiği Atina ve Ankara’ya ziyaretlerinde bu siyasi yaklaşımı izah etti. Amerikalılar buna paralel olarak Yunanistan, Güney Kıbrıs, Mısır, İsrail ve Türkiye’nin enerji konusunda uzlaşmasını istiyor" denildi. Gazete Rum yönetiminin, Türkiye’nin taleplerini yerine getirilmesini değil gerçek çözümleri gündeme getirmesi şartıyla Türk-Yunan sürecine olumlu baktığını yazdı. Paketleme mantığının yeni bir yaklaşım olmamakla birlikte Türk-Yunan ilişkileri ile Kıbrıs sorunu prosedürlerinin süreç içerisinde ‘karşılaşabileceği’ mantığında hareket ettiğini kaydeden gazete, “her şey masada olacağı" için Rum yönetimi ve Yunanistan’ın bu tezi savunmadığını ekledi.