Dünyanın süper gücü ABD'de seçimler yapıldı. Sonuç bazıları için sürpriz sayılsa da, uzmanların çoğu için beklenendi. Trump 4 yıl aradan sonra geri geldi.
Seçimde yarışan taraflar kabaca ikiye ayrılabilir. Küreselciler ve Amerikancılar.
Kamala Harris küreselci ekolü temsil ederken, Donald Trump Amerikancı ekolün temsilcisiydi.
Genel kamuoyunun ortalama insanı için bu ekoller arasındaki fark önemli değil; ikisi de aynı, ABD için de dünya için de fazla bir şey değişmez.
Oysa, aslında durum bu kadar basit değil. Bu görüş geçmiş yıllar için belli ölçüde geçerli sayılabilse de son 15-16 yılda çok şey değişti ve bu değişim ivme kazanarak devam ediyor.
İvme kazanarak artan değişim kısaca şöyle özetlenebilir: Soğuk savaşın bitmesiyle tek kutuplu hale gelen uluslararası sistemin tartışmasız belirleyici gücü ABD olmuştur. Bir başka anlatımla uluslararası siyaset liginin açık ara önde gideni, ikinciye açık ara fark atarak şampiyon konumunda olanı ABD’dir.
Bu durum, yani şampiyon olma durumu kuşkusuz devam etmektedir ama ABD’nin karşısına özellikle 2008 dünya ekonomik kriziyle ivme kazanarak güçlenen, ciddi bir rakip gelmiştir.
Bu rakip Çin’dir ve Çin her geçen gün ABD karşısında güçlenmektedir. O kadar ki uluslararası sistemde artık ABD ile Çin arasında yaşanan yeni bir soğuk savaş söz konusudur.
Dünyanın süper gücü unvanını, başka bir deyişle dünya imparatorluğunu elinden bırakmak istemeyen ABD’ye egemen olan güçler bu savaşta yenilmemek için farklı stratejiler geliştirmeye çalışmaktadır.
İşte Kamala Harris ve Donald Tramp’ta simgeleşen son seçimde aslında amaçları aynı olsa da stratejileri epeyce farklı olan küreselci ve Amerikancı kanatlar yarıştı.
İmparatorluğu bugüne kadar uygulanagelen stratejilerle koruyacağına inanan küreselci kanatla, bugüne kadar yapılagelenden ciddi anlamda farklı bir strateji öneren ve bunu uygulamaya çalışacak olan Trump’ı “aynı” kabul etmek mümkün değildir.
Kabaca, dünyadan biraz izole olarak önce ABD’de bozulan ekonomik ve sosyal dengelere odaklanalım anlayışını savunup “önce Amerika” diyen Amerikancı kanat küreselci kanattan ciddi anlamda farklıdır.
Trump derin Amerika’nın küreselci kanadının bariyerlerini ne kadar aşabilecek, şimdiden belli değil. Ama hem ABD için hem de dünya için yeni bir dönemin, hem de çok sancılı geçebilecek yeni bir dönemin başladığı aşikar.