ABD ekonomisinin geçen yılın son çeyreğinde yıllık bazda yüzde 3,3 büyüdüğü açıklandı. Büyümenin motoru hanehalkı ve hükümet harcamaları oldu.
ABD ekonomisinin çeyreğinde yıllık bazda yüzde 4,9 büyüyen dünyanın en büyük ekonomisinin, son çeyrekte yüzde 2 büyümesi bekleniyordu.
2023’teki büyüme hızı ise yüzde 2,5 oldu. Bir önceki yıl bu oran yüzde 1,9’du.
Bu veriler ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artırımlarıyla enflasyonu düşürmesine rağmen ekonominin dirençli olduğunu gösteriyor.
Derecelendirme kuruluşu Fitch’in ABD ekonomisini takip eden biriminin başındaki Olu Sonola “Bu verileri nasıl incelerseniz inceleyin mükemmel bir büyüme görüyorsunuz” diyor ve ekliyor:
“2024’ye girerken ekonomik büyüme ivmesi epey iyi.”
Son veriler ABD Başkanı Joe Biden’ın yaklaşan seçimler öncesinde, pandemi şokundan sonra büyüme patlamasıyla enflasyonu birlikte yaşayan ve ekonominin tıkırında olduğu konusunda ikna etmekte zorlandığı seçmenlerine iyi bir tablo çizebilmesini sağlayacak.
Dün Wisconsin’de konuşan Biden yeşil enerjiye ve altyapıya yaptıkları yatırımların da bir parçası olduğu politikalarının bu ekonomik performansa katkısı olduğunu vurguladı:
“Seçildiğimden beri uzmanlar resesyon geliyor diye yaygara koparıyordu.
“Ama şimdi güçlü bir şekilde büyüyoruz. Daha yapacak çok şeyimiz olsa da ilerlemeye devam ediyoruz.”
Son aylarda anketler tüketici güveninin yükselmeye başladığını gösteriyor.
Borsalardaki artış, petrol fiyatlarının azalması ve işsizliğin düşüşü de bu olumlu havayı destekliyor.
2019 itibaren enflasyonun artması seçmenleri etkilemiş olsa da son dönemde enflasyon, 2022’deki yüzde 9’luk zirvesinden yüzde 3,4’e kadar geriledi.
California’da yaşayan Ha Le artık en ucuz petrolün hangi benzinlikte olduğunu bulmak için dolaşmasına gerek kalmadığını söylüyor.
Perakende sektöründe çalışan 44 yaşındaki Demokrat Parti destekçisi “Ekonomi hakkındaki genel görüşüm en kötünün geride kaldığı. Pandemi terörünü atlattık ama yine de her şey müthiş değil” diyor.
Çoğu ekonomist geçen yıl enflasyondaki artışın hanehalkı bütçesini etkilemesi nedeniyle harcamalarını kısacağını, ticaretin de artan faizler nedeniyle azalacağını öngörüyor ve resesyon uyarısı yapıyordu. Fakat bu senaryo gerçekleşmedi.
Hanelerin pandemi döneminde biriktirdikleri paraya ek olarak gelen maaş artışları tüketimi sürdürmelerini sağlarken hükümet harcamaları da büyümeye katkı verdi.
Wall Street’te, ekonomideki beklenenden iyi gidişatın Fed’in faiz kararlarını nasıl etkileyebileceği merak konusu oldu.
Analistler, yüksek faize rağmen ekonominin beklenenden hızlı büyümesinin, Fed üzerindeki faiz indirimi baskısını hafifleteceği görüşünde.
Finans şirketi Hargreaves Lansdown’dan analist Sophie Lund-Yates, “Fed’in faiz indirimi için sinyal bekleyenler büyük bir hayal kırıklığına uğrayacak” diyor.