Yeni bir araştırmada kedilerin ultraviyole (UV) ışık altında parladığı keşfedildi.
Batı Avustralya Müzesi'nin ornitoloji küratörü Kenny Travouillon ve meslektaşları, kediler de dahil olmak üzere 125 memeli türünün floresan özellikler sergilediğini tespit etti.
Bunlardan 54'ünün gece, 71'inin gündüz parladığı saptandı.
Sarı, beyaz ve açık kahverengi kürk genellikle floresan özelliklere sahipti. 107 tür bu kategoriye girdi.
47 türün özellikle ağız ve ayak çevresindeki çıplak derisi parlıyordu. 68 türün de pençelerinin parladığı ortaya çıktı.
İncelenen floresan türler arasında kutup ayıları, zebralar, vombatlar, armadillolar ve cüce dönücü yunuslar yer aldı.
Bu özellik daha önce insanlarda ve diğer birçok hayvanda fark edilmişti. Ancak ne kadar yaygın olduğu bilinmiyordu.
Bu soruya cevap bulmak isteyen Avustralyalı araştırmacılar, müzedeki memeli koleksiyonunu inceledi ve karanlıkta UV ışığa maruz bıraktı.
Sonuçta 27 memeli takımının tamamının floresan özelliklere sahip üyeler barındırdığı ortaya çıktı.
Royal Society Open Science adlı bilimsel dergide yayımlanan makalede, gece avlanan türlerin daha yoğun floresan özelliğe sahip olduğu ifade edildi. Diğer bir deyişle bu hayvanların vücutlarının daha büyük kısmı parlıyordu.
Makalede, "Floresan özelliğinin memelilerde belirli bir biyolojik rol oynayıp oynamadığı belirsizliğini koruyor. Ancak özellikle gece gezen türler için görsel sinyal kullanımını geliştirme işlevini görebilir" ifadelerine yer verildi.
Bu özellik ışığın soğurulması ve genellikle parıltıya benzeyen düşük seviyeli bir emisyon yaymasıyla ortaya çıkıyor. Özelliğin, doğadaki rolü tam olarak bilinmese de aynı türden hayvanların iletişim kurmasını sağladığına dair görüşler var.
1911'de yayımlanan bir akademik makalede, insan saçının UV aralığında ışık yayabildiği ortaya çıkmıştı.
Floresan özelliklere sahip olduğu gösterilen ilk memeliler insanlar ve tavşanlar olmuştu. (Independent Türkçe)