2023’teki Azerbaycan ziyareti 2005’tekine çok benziyor, sanki birebir aynı…

Abone Ol

   Sakın kimse beni yanlış anlamasın, yazacaklarımın altında da bir şey aramasın ama “200 kişilik Azerbaycan ziyareti” hakkında bir şeyler söylemem lazım…

   Bu ziyaret bende dejavu hissi yarattı… Yani “Ben bu filmi daha önce gördüm” duygusu…

   Yok, öyle uzaktan bakarak yaşamıyorum ben bu duyguyu, bizzat geçmişte pratik yaptım…

   2005 yılında da KKTC’den bir uçak dolusu insan, Azerbaycan’a direkt uçuşla bir ziyaret gerçekleştirmişti, o uçakta görevli gazetecilerden birisi de bendim.

   Uçakta, Birinci Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş da vardı… Kafilenin başkanlığını da o dönemin Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş yapmıştı…

   O günlerde gazeteler, “30 yıl sonra ilk kez KKTC’den yurt dışına direkt uçuş gerçekleştirildi” diye manşetler atmıştı…

   Şimdi 2023’te, birkaç gün önce giden kafilenin orada yaptığı temaslar, oradaki konuşmalar, buraya döndükten sonra verilen demeçler o kadar tanıdık geliyor ki bana, o nedenle “dejavu hissi yarattı bende” dedim.

    Eminim 2005’teki ziyarette bulunan herkes eğer yapılan yeni ziyareti bir şekilde medyadan bile takip etmişse benimkine benzer duygular yaşamıştır.  

    Ne garip, 2005’ten 2023’e 18 yıl geçti ama ziyaret edilen yerlerden tutun da konuşmalara kadar birçok şey tıpatıp aynı…

    O günlerde de “3 devlet tek millet” sözü dillerden ve afişlerden düşmüyordu, o günlerde de Azerbaycan’la ilişkilerin geliştirileceği söyleniyordu, o zaman da “kardeşlik” vurgusu yapılıyordu. Hatta Hürriyet Gazetesi, “Bakü’de kardeş kucaklaşması” manşet başlığını kullanmıştı.

    Şimdi deniyor ya; “Azerbaycan’da bir devlete yaraşır şekilde en üst seviyede ağırlandık ve uğurlandık” diye, 2005’te de KKTC heyeti en üst seviyede ağırlanıp, uğurlanmıştı…

    Hiç abartmıyorum, gerçekten de mükemmel bir ağırlama vardı, hatta o zaman kafilede bulunan Birinci Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’a öyle yüksek bir sevgi ve saygıları vardı ki iddia edebilirim, 2005’teki ağırlama bugünkünden daha görkemliydi… Hiç unutmam, kafilemizi karşılayanlar sırayla Rauf Denktaş’ın elini öpmüştü… Bu durum, Türkiye gazetelerine de “El öperek karşıladılar” başlıklarıyla yansımıştı…

   Bugün “Azerbaycan’da KKTC bayrağı dalgalandı” deniyor ya, 2005’te de KKTC bayrağı dalgalanmıştı.

    Hatta 2005’teki ziyaret günleri içine 30 Ağustos Zafer Bayramı da denk gelmişti. Çok görkemli bir 30 Ağustos Bayramı töreni düzenlenmiş, bu törende KKTC kafilesi de yer almış ve neredeyse tören, KKTC’den gelen ziyaretçilerle özel bir gün gibi olmuştu…

   Maalesef 2005’teki o görkemli ziyaret hatırlanmadığı için yöneticilerimiz son yapılan Azerbaycan ziyaretine, “Son derece önemli bir ilk adım” diyor.

   Toplum olarak geçmişi hatırlamama huyumuz var, unutuyoruz işte… 2023 Azerbaycan çıkarması “Bir ilk adım değil, ancak ikinci adım” olabilir.

   Son ziyarette gala gecesi düzenlenmiş. 2005’te de düzenlenmişti. Son ziyarette, toplantılara, etkinliklere bakanlar, bakan yardımcıları, milletvekilleri seviyesinde katılımlar olmuş. Ne var ki bunda? 2005’te de aynısı olmuştu…

    Bugün ülke yöneticilerimiz “Azerbaycanlı kardeşlerimizle kucaklaştık” diyor ya 2005’te de Birinci Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, “Kalpleri birlikte çarpan kardeş ülkeye geldik. Bu olay kardeşlerin kucaklaşmasıdır" demişti. Şimdi bunlar dejavu değil de nedir?

   Bugün deniyor ya “KKTC Cumhurbaşkanı, Azerbaycan Cumhurbaşkanı tarafından kabul edildi” diye, ben de “Ne var ki bunda? 2005’te de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Birinci Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ı ve Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş’ı kabul etmişti” diye hatırlatırım.

   Hatta bir etkinlikte, İlham Aliyev hem KKTC heyetine hitap etmiş hem de verilen kokteylde bir süre konukların arasına katılmış, kısa sohbetler de etmişti.

   Hani bugün “kültürel, ekonomik, diplomatik ilişkiler hızla gelişecek” deniyor ya 2005’te de aynı şeyler söylenmişti.

    Uzatmayayım, 2005’te ne olduysa 2023’te de hemen hemen aynı şeyler oldu…

    Ha, bir fark varsa o da şu; 2005’te 100 kişilik bir heyet Azerbaycan’a gitmişti, 2023’te 200 kişilik bir heyet gitti.

    Hade bir de anımı anlatayım size; Ben Kıbrıs Gazetesi’ne, Emin Akkor da Halkın Sesi’ne 2005’teki ziyareti eleştiren haberler yapmıştık. Bazı arkadaşlar da Azeri Türkçesindeki bazı sözcüklerin bizim Türkçemizde farklı anlamlar taşıdığını, esprili bir dille anlatmıştı.

    Azerbaycan’dan ayrılacağımız gün, Azerbaycan Kültür Bakanı, KKTC’den gelen gazetecileri istediğini söyledi. Topladılar bizi Azeri bakanın karşısına çıkardılar. Biz de zannettik Azerbaycan’la ilgili bir şeyler anlatacak. Bakan biz gazetecilere bir fırça attı, bir fırça attı ki şaştık kaldık, şok olduk. Hiç beklediğimiz bir şey değildi, bize söz de vermedi, konuşmaya çalıştık susturdu. Adam konuk monuk dinlemiyor, diline ne gelirse söylüyordu.  

    Bakan, “Utanmıyor musunuz, devletiniz sizi buraya getirdi, siz bu ziyareti eleştiriyorsunuz” dedi. Hiç unutmam, Serdar Denktaş yanımıza yanaştı, “Nasıl, biz size bunu KKTC’de yapsak bizi yer, bitirirsiniz değil mi? Bırakayım mı sizi şimdi burada Azerbaycan’da da kıymetimizi bilesiniz?” diye bize takılmıştı.  

    Tekrar son ziyarete dönecek olursak; bakın 18 yıl önce bugün söylenenlerin tümü söylenmiş ama bir adım dahi ilerleme olmamıştı. O kadar ki bugün bu ziyareti yapanlar 2005’teki ziyareti hatırlamadı bile… Umarım bu kez böyle olmaz… Bugün yapılan basın toplantısında Başbakan Ünal Üstel’in yanı sıra sektör temsilcileri de konuştu.

    İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcefer, söz konusu temasların sonuç vermesi, söz konusu ivmenin sürdürülebilir olması için hükümete ve özellikle Dışişleri Bakanlığı’na görev düştüğünü söyledi. Evet mesele bu… Bu ziyaret, bir ziyaret olarak kalırsa, 2005’tekinin kaderini paylaşır…

     Gürcafer hükümete çağrı yaptı ama hükümet çaba gösterse de yeterli olacağını pek sanmıyorum. Hükümet bu ziyareti siyasi bir hamle, bir halkla ilişkiler faaliyeti ya da gündemi değiştirecek bir çaba olarak görmeyip girişim yapar mı? Yapsa da hükümetin çabası yeter mi? Şüphelerim var…

     İşadamları işbirlikleri yapar, bir şeyleri kendileri başarırsa başarır ki zaten bazı adımlar atanlar varmış ama bu ziyaretten KKTC için siyasi, diplomatik bir kazanç çıkar mı? Üzgünüm ama çok zor…  

  Şimdi tam burada 2005 Ağustos ziyaretini anarken, ondan bir ay önce temmuz ayında 100 kişilik Azeri iş adamı heyetini taşıyan Azerbaycan'daki Imair Havayolları'na ait uçağın Bakü'den KKTC'ye doğrudan uçuş yaptığını da hatırlatmak lazım. Bu uçuş, KKTC'ye Türkiye dışında bir devletin yaptığı ilk doğrudan uçuş olmuştu. Bu uçuşa birçok anlam yüklenmişti ama sonra ne olmuştu?

   Tabii ki Rumlar kıyameti koparmıştı… Dönemin Rum lideri Tasos Papadopulos yapılan doğrudan uçuşu protesto için Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e bir mektup göndererek, “Zamanı geldiğinde biz de bazı adımlar atarız” diye gözdağı vermişti. Üstelik Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü'ne Azerbaycan'ı şikâyet edecekleri tehdidinde bulunmuştu. Tahmin ettiğiniz gibi tehditler Azerbaycan yönetimini korkutmuştu… Bunun üzerine Azerbaycan Dışişleri, yapılan ziyaretin devlet politikasını yansıtmadığını ve konunun iş adamlarının özel girişimi olduğu açıklamıştı. Bunları unutmamak lazım…

    Yani ne mi demek istiyorum? Demek istediğim; Azerbaycan BM üyesi bir ülkedir ve BM Güvenlik Konseyi kararlarına uymak zorundadır. Fazla hayale kapılmamak lazım.

    Bugünkünün aynısı bir ziyaret olan 2005’teki ziyareti o nedenle anlattım zaten… Bugün 2005’i hiç hatırlamadan konuşanların geçmişten ders çıkarmasını bekleyebilir misiniz?

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }