Bilindiği gibi; oldukça sertleşen bir ortamda Türkiye’deki başkanlık ve milletvekilliği seçim süreci büyük ihtimalle 14 Mayıs 2023 tarihinde son bulacaktır.
Başkanlık ve milletvekilliğinde üstünlüğün ya şimdiki gibi Cumhur ittifakına ya da Millet ittifakına geçeceği herkes tarafından bilinmektedir.
Seçim süreci devam ederken Cumhur ittifakının dahi kabul ve itiraf etmeye başladığı en önemli sorunların başında hiç kuşkusuz kötüleşen ekonomik göstergeler gelmektedir. Kötüleşen enflasyon, bütçe açığı, cari açık ve ülke riski gibi göstergelerden ötürü ise Türk Lirası devamlı değer kaybetmektedir.
Türkiye ekonomisine yönelik genel kanaat, piyasaya yapılan farklı müdahalelerle TL’nin değer kaybetmesinin baskılandığı ve seçim sonrası piyasa dinamiklerinin TL’nin önemli derecede değer kaybına neden olacağıdır. Bu yönde çeşitli tahminler bulunmaktadır.
Seçim sonuçları ile ilgili sanıyorum düşülebilecek en büyük yanılgı, seçim sonuçlarının 15 Mayıs’ta mucize yaratabileceğidir. Kısa vadede böyle bir beklenti içerisine girmek adeta hayalcilik olur. Zira, Türkiye ekonomisinin istikrara kavuşması palyatif kararlar ile değil belirli bir süreye ihtiyaç duyan yapısal önlemler ile mümkün olabilir. Üstüne üstlük, Türkiye ekonomisinin istikrar kavuşmasını zorlaştıran olguların başında seçim ekonomisi gelmektedir.
Cumhur ittifakından daha ziyade Millet ittifakının kaynağı belirsiz popülist vaatleri seçim sonrası alınacak önlemlerle istikrar sağlamayı zorlaştıracaktır.
Türkiye’de hangi İttifak iktidara gelirse gelsin 15 Mayıs’ta mucizeyi imkansız kılan ekonomik sorunları aşağıdaki gibi özetleyebiliriz (https://www.dw.com/tr/ekonomide-se%C3%A7im-sonras%C4%B1-fatura-kabar%C4%B1yor/a-65225013;https://www.bloomberght.com/cari-acikta-yuksek-seyir-2329578;http://www.worldgovernmentbonds.com/sovereign-cds/; https://tr.euronews.com/next/2023/04/28/14-mayis-secimleri-sonrasi-dolartl-kuru-beklentisi-ne-yonde) :
Enflasyon: Enflasyonda Avrupa Birliği (AB) ve OECD ülkeleri içerisinde ilk sırada, G-20 ülkeleri içerisinde ise Arjantin'den sonra ikinci sırada yer alan Türkiye, Dünya Bankası'nın açıkladığı son rapora göre gıda enflasyonunda Lübnan, Zimbabve, Arjantin ve İran'ın ardından dünya liginde beşinci sırada bulunuyor.
İşsizlik Oranı: Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2023 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre 65 bin kişi artarak 3 milyon 514 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,2 puan artarak yüzde 10,0 seviyesinde gerçekleşti. Ocak'ta tek haneye düşen işsizlik yeniden çift hane olarak izlenirken, geniş tanımlı işsizlik 2021 yılından beri en yüksek seviyesine çıkarak yüzde 23,4 oldu.
Depremin Maliyeti: 6 Şubat'ta yaşanan deprem felaketi nedeniyle oluşan zararın 100 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
KKM’nin Maliyeti: Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasının Hazine ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'na (TCMB) maliyeti vazgeçilen vergiler eklendiğinde 210 milyar TL'yi açtığı ifade edilmektedir.
Dış Borç: Türkiye'nin brüt dış borç stoku 459 milyar dolara çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesini görmüştür.
Cari Açık: Türkiye ekonomisinde cari açık 2023 Şubat'ına beklentileri aşarak 8,78 milyar dolar oldu. Şubat ayında 12 aylık cari açık da 55,4 milyar dolar oldu. Böylelikle 12 aylık cari açık da 10 yılın zirve seviyesi kaydedildi.
Ülke ve Döviz Piyasası Riski:
· Son olarak uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P Global, Türkiye'nin kredi notunu teyit ederken, görünümünü aşağı yönlü revize etti. S&P Global'den yapılan açıklamaya göre, Türkiye'nin uzun dönem kredi notu "B" olarak teyit edildi; Türkiye'nin kredi notunun görünümü ise 'durağan'dan 'negatif'e düşürüldü.
· CDS primi açısından Türkiye, dünyanın en yüksek riske sahip üç ülkesi arasında bulunmaktadır. Kredi risk primi ya da Kredi temerrüt takası-swap'ı (İngilizce: Credit Default Swap - CDS)alınan bir kredinin geri ödenmeme riskini tespit etmek ve bu riske karşı kredinin sigortalanması için kullanılan değerdir. Faiz doğası itibarıyla alacaklının geri ödememe riskini içeren bir risk primidir. 9 Mayıs 20203 tarihi itibariyle Türkiye, Rusya ve Mısır’dan sonra 552.37 oranla dünyada üçüncü en yüksek riske sahip ülkedir. Türkiye’yi 221.17’lik oranla Brezilya takip etmektedir. CDS açısından Dünya’nın en düşük riskli ülkeleri ise sırasıysa Danimarka ( 12.75), Almanya (13.67) ve İsveç (14.01) şeklinde rapor edilmiştir.
Döviz Tahminleri:
· S&P Global'in dolar/TL için beklentisi bu yıl sonunda 24 TL, gelecek yıl sonunda ise 27 TL olmuştur.
· New York merkezli Morgan Stanley bankası nisan ayı başındaki raporunda, Türkiye’de 14 Mayıs'ta yapılacak seçimi kim kazanırsa kazansın TL'nin dolar karşısında değer kaybedeceği öngörüsünde bulundu. Ancak ABD'li banka, muhalefetin kazanması durumunda 2024 yılının ikinci yarısında toparlanma olabileceği tahmininde bulundu.
· Britanya merkezli çokuluslu banka HSBC, dolar/TL beklentisini 6 Nisan tarihli raporunda yukarı çekti. Daha önce yılın ikinci çeyreği için 19,5 tahminini 20 seviyesine çıkardı. Üçüncü çeyreğin sonu itibariyle bankanın dolar/TL beklentisi 20’den 23’e yükseldi. Yıl sonu beklentisiyse 21’den 24’e çıkarıldı. Bankaya göre, seçim sonucu ne olursa olsun TL değer kaybedecek.
· ABD’li yatırım bankası Morgan Stanley, seçimleri kim kazanırsa kazansın ilk aşamada dolar/TL için artış öngördü. Bankanın 5 Nisan’da paylaştığı tahminlere göre, cumhurbaşkanlığı ve Meclis çoğunluğunun farklı partilerde olması durumunda dolar/TL haziranda hızlıca 25 seviyesine yükselecek ve seneyi 27 seviyesinden kapatacak. AKP ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın zaferindeyse dolar/TL ilk etapta yatay bir şekilde yükselecek ancak seneyi yine 27 seviyesinden kapatacak. Muhalefetin kazanması durumunda ilk etapta dolar/TL’de 24’e varan bir artış bekleniyor. Daha sonra artış hızı yavaşlayacak ve 2023 sonu seviye 25 olacak. Raporda muhalefetin kazanması halinde üç çeyreklik daralmanın ardından 2024 ikinci yarısından sonra hızlı bir toparlanma öngörüldü.
· Britanya merkezli bankacılık devi Standard Chartered, seçimleri Erdoğan’ın kazanması ve mevcut ekonomi politikalarını devam ettirmesi durumunda dolar/TL’nin 36 seviyesine çıkabileceğini öngörmüştü. Seçim sonucunda geleneksel ekonomi politikalarına dönüş halindeyse dolar için yıl sonu 20 TL tahmini yapılmıştı.
Sonuç olarak; 14 Mayıs’ta Türkiye’de gerçekleşecek seçimlerin hemen ertesi gününde hangi ittifak iktidara gelirse gelsin başta döviz kuru olmak üzere ekonomide mucize beklemek hayalden ibarettir.